"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 540 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardan beri müvekkili tarafından malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığını, tespit tarihine kadar taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının müvekkili lehine gerçekleştiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın, dava dışı 291 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olmakla Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, 291 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazda davacının hakkının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İslahiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.11.2003 tarihli, 1995/267 Esas, 2003/459 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın önce davacının babası, daha sonra davacı tarafından tespit tarihine göre 20 yılı aşkın süre boyunca malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığı, taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle;
Davanın kabulüne, dava konusu 540 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde, davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21.02.2005 tarihli, 2005/406 Esas, 2005/433 Karar sayılı kararıyla; “ davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesi hükmüne dayalı, kesinleşen kadastroya karşı açılan dava niteliğinde olduğu, davacı tarafın dayandığı dava dışı 291 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının uygulanmasına ilişkin yerel bilirkişi sözleri, komşu taşınmazların tümünün tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanağı kayıtlarla denetlenmediğinden, soyut nitelikte gerekçesiz sözlerden ibaret olduğu gibi, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki haritanın da keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan vermediğinden yetersiz olduğu belirtilerek, sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmaz ya da taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin araştırılması, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ya da taşınmazlarla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve bu taşınmazları dıştan çevreleyen komşu taşınmazları da birarada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik haritanın getirilmesi, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanağı kayıtların, davalı iseler dava dosyalarının getirtilmesi, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon gördüğü ve taşınmazların davalı olduğu saptandığı takdirde usulün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca, dava dosyalarının birleştirilip birleştirilmeyeceğinin düşünülmesi, daha sonra yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydının yöntemince uygulanması, dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, dava konusu taşınmazın tümü ya da bir bölümünün, dayanılan kaydın kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri yönünden yeterli şekilde zilyetlik araştırması yapılması, bu konuda zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınması, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
İslahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.12.2019 tarihli, 2005/106 Esas, 2019/543 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle;
Davanın kabulüne, dava konusu 540 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki davanın tespit öncesi nedene dayalı olduğunu ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, Mahkemece bu hususa ilişkin olarak yapılan araştırmada ... fotoğraflarından yararlanılmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Gaziantep ili, İslahiye ilçesi, Güllühüyük köyü çalışma alanında bulunan 540 parsel sayılı 5.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, dava dışı 291 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş ve komisyon kararı ile kesinleşerek tescil edilmiştir.
Dava; kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.”
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/son maddesi; “Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.