Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5464 E. 2023/212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kullanılan köy yolunun kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kayıtlı taşınmazın içerisine dahil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve terkin davasında, davalıya ait taşınmazın bir kısmının yol vasfında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, taşınmazın bir kısmının fiilen yol olarak kullanıldığını bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla tespit ederek davanın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kendisi ve komşuları tarafından kullanılan köy yolunun kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kayıtlı 132 ada 18 parsel sayılı taşınmazın içerisine dahil edildiğini ileri sürerek, yol olan kısımların tapu kayıtlarının iptali ile terkinini, olmadığı takdirde geçit ... tanınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.2016 tarihli ve 2015/487 E. 2016/460 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne, taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 153,48 metrekare kısmının tapu kaydının iptali ile paftasında yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.12.2019 tarihli 2016/14964 E. 2019/8760 K. sayılı kararıyla “...Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmaza ait tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet ... fotoğrafının dosya arasına getirtilmesinden sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve tanıklarla fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazın vasfına ilişkin beyanları ile bilirkişi raporu ve mahkeme gözlemi arasındaki çelişki yöntemince giderilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup," gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 132 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 153,48 m² lik kısmının fiilen yol olarak kullanıldığı, bilirkişi raporları, mahalli bilirkişiler ve tanık beyanları ile ispatlanmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıkların dava konusu alanın harman yeri ve yol olarak kullanıldığını beyan ettiklerini, ancak mahalli bilirkişi ... ...’in davacının 1970 yılında şehire göç ettiğini, diğer mahalli bilirkişi ... ...’ın da davacının 15-20 yıl önce göç ettiğine ilişkin beyanları dikkate alındığında dava konusu alanın davacıya ait olmadığı gibi davacı tarafından yol olarak kullanılmadığının açık olduğunu, 2002 yılı ... fotoğraflarında dava konusu yerin yol olarak görünmesinin alanın düz ve boş olmasından kaynaklandığını, diğer ... fotoğraflarında yol olmadığının açık olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesi, Atmakaşanlı köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 18 parsel sayılı 783,60 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazın bir kısmının yol olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve yol olarak terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesi şöyledir;

“Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.

Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.

C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile ..., göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.

D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 715. maddesi şöyledir;

“Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılması özel kanun hükümlerine tâbidir.”

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.