"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili, dava konusu Antalya ili, Kumluca ilçesi, Karacaören köyü 321 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit gördüğünü, süresi içinde dava açılmadığı için tespitin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın üzerinde zirai faaliyet yapmaya elverişli olmayan, ham toprak özelliği gösteren, yamaç, çalılık yerlerden olduğunu, davalı lehine zilyetlik şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazın uzun yıllardır mirasbırakanları ve kendisi tarafından kullanıldığını ve zirai faaliyet yapıldığını, iddianın doğru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/11/2013 tarihli ve 2012/159 Esas, 2013/712 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.12.2015 tarihli ve 2015/14916 Esas, 2015/22002 Karar sayılı kararıyla; "...öncelikle; kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 ... fotoğrafı, bu ... fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra, taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik zirai bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısını mukayese eder şekilde taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapora taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli jodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiye ... ve uydu fotoğrafları üzerinden bilimsel yöntemlerle (... fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, ... fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, mahkeme gözlemi de tutanağa yansıtılmalı ve bundan sonra, taşınmazın zilyetlik ile iktisabında asıl olanın ekonomik amaca uygun olarak en az 20 yıl süreyle malik sıfatıyla kullanım olduğu hususu da gözönünde bulundurularak ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, dava konusu taşınmazın 1974-75 yıllarından bu yana davalı tarafından kullanıldığı, davalıya taşınmazın miras yoluyla intikal ettiği, önceleri kuru tarım yapıldığı, daha sonra nar ağaçlarının çoğunlukta olduğu meyve bahçesine dönüştürüldüğü, tarla olarak 70-80 yıl önce ve fazlasında kuru tarıma açılarak imar ve ihya edildiği, 8-10 yıl önce tarla vasfından nar ağaçları ağırlıklı olmak üzere meyve bahçesine dönüştüğü, özel mülkiyete konu olmayan Devletin hüküm ve tasarrufunda olması gereken yerlerden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın çevre parsellere göre daha kapalı bir bitki örtüsüne sahip olduğunu, 2004 yılına ait uydu fotoğrafında taşınmazın üzerinde öbek öbek çalılık bulunduğunu, bu çalılıkların 2013 yılına ait fotoğrafta temizlendiğinin görüldüğünü, taşınmazın imar ihyasının tespitten sonra başladığını, davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı dayalı tapu kaydının iptali ile tescil isteğine ilişkindir.
Kadastro sonucu Kumluca ilçesi Karacaören köyü çalışma alanında bulunan 321 ada 15 parsel sayılı taşınmaz bahçe vasfıyla davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. İlgili Hukuk
1. TMK'nın 713/1. maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunanve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.