"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
Mahkemesince, 2012/618 Esas üzerinden görülen, davacı ... tarafından açılan tapu dışı satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil davasında 23.06.2016 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, akabinde Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2016/14808 Esas, 2019/6402 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince 2020/132 Esas üzerinden görülen davada, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; doya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
I.DAVA
Davacı dava dilekçesinde, Rize ili Ardeşen İlçesi ... köyü 209 ada 7 parselin, davalı ... adına tescil edildiğini, davalının babası ... ... ...'e yıllar önce otobüs alması için borç para verdiğini, borçlunun bu borcu 01.01.1994 tarihinde ödemesi gerekirken ödemediğini, bu nedenle 20.12.1993 tarihinde kardeşinin (borçlu ... ...) zilyetliğinde bulunan 209 ada 7 parsel sayılı taşınmazı bu borca karşılık zilyetliğin devri ile satın aldığını, bu şekilde aralarındaki borcun sona erdiğini, ancak kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazın davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, yılın belli dönemlerinde İzmir'de belli dönemlerde ise ... köyünde ikamet ettiğini, taşınmaz üzerinde bulunan evinin yıkılmış olduğunu gördüğünü, kendisinin bulunmadığı bir dönemde, dava konusu taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek; Rize ili Ardeşen ilçesi ... köyü 209 ada 7 parselin tapusunun iptal edilerek, kendi adına tescil edilmesini, babası ... ...'ten mirasen intikal eden taşınmazlarının tapularının iptal edilerek miras payı oranında adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu Rize ili, Ardeşen ilçesi, ... köyü 209 ada 7 parselin davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davalı vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Bozma Nedeni
İlk Derece Mahkemesi kararı, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2016/14808 Esas, 2019/6402 Karar, 15.10.2019 tarihli ilamında belirtilen "... Çekişmeli taşınmazın kadastrodan önceki kullanım durumuna ve özellikle de taşınmazın zilyetliğinin ... ... ... tarafından davacıya devredilip devredilmediğine ilişkin ayrıntılı bir açıklamada bulunmamışlardır. Taşınmazın ... ... tarafından davacıya verildiğini bildiren tanık beyanları bulunmakta ise de, bu beyanların devrin, mülkiyeti devir amacına mı yönelik olduğu, yoksa geçici olarak kullanım amacıyla mı davacıya verildiği hususunda çelişkili olduğu anlaşılmaktadır... Dava taşınmaza ilişkin olmasına rağmen, taşınmaz başında tanıklar dinlenmemiştir... Üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ...Davalının babası ... ... ...'in çekişmeli taşınmazı davacıya satış, bağış veya herhangi bir yolla devredip devretmediği, böyle bir devir yapıldı ise bunun hangi tarihte ve ne şekilde gerçekleştiği, taşınmazın zilyetliğinin davacıya devredilip devredilmediği, devir tarihinden itibaren taşınmazı kimin, ne şekilde ve hangi sıfatla kullandığı, ev ve çay bahçesi niteliğindeki bu taşınmazda kimin oturduğu, çayları kimin topladığı taşınmaz üzerinde ... ... ...'in devir tarihinden sonra devam eden kullanımı varsa bu kullanımın niteliğinin ne olduğu, taşınmazı asli zilyet olarak mı yoksa fen zilyet olarak mı kullandığı hususlarında maddi olaylara dayalı somut bilgiler alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; davacı lehine tespit tarihi itibariyle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı kesin olarak saptanmalı..." gerekçeleriyle bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince, davacının dava konusu ettiği, taşınmazı davalının babası ... ... ...'ten satın aldığını iddia ettiği tarih olan 1993 yılında taşınmazın tapusuz olduğu ve menkul mal hükmünde bulunduğu, taşınmazın 2010 yılında senetsizden tapuya tescil edildiği, menkul mal hükmünde bulunan taşınmazların devrinin zilyetlik ile karşı tarafa geçeceği ve sadece devir olgusunun, mülkiyetin karşı tarafa naklinde yeterli olmadığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda mahalli bilirkişi temin edilerek taşınmazın başında mahalli bilirkişiler ve davacı tanığının katılımı ile keşif icra edildiği, dinlenen mahalli bilirkişilerin taşınmazın, ... ... ... tarafından davacıya devri ve devir saiki hususunda görgüye ve duyuma dayalı bilgilerinin olmadığını, mahalli bilirkişilerin taşınmazı 1980/1990'lı yıllardan itibaren ... ... ve çocuklarının malik sıfatıyla kullandıklarına şahit olduklarını, davacının yarıcı vasıtası ile taşınmazları kullanmadığını, davacının sadece gezme amacıyla taşınmazın bulunduğu köye kısa süreli olarak geldiğini ifade ettiğini, keşif mahallinde dinlenilen tanığın beyanları tamamen davacıdan duymaya dayalı olduğundan, bu tanığın beyanının hükme esas alınmadığı, duruşmada dinlenilen davacı tanığı ... ...'in beyanından, davacının dava konusu arazide yarıcı vasıtası ile gelir elde ettiği anlaşılmış ise de; davacının bu kullanımının kısa süreli bir kullanım mı yoksa malik sıfatı ile uzun süreli kullanım mı olduğu anlaşılmamış ve davacının devir ve zilyetliğinin nakli husunu mahalli bilirkişiler ve tanık beyanları ile ispatlayamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, tanık anlatımlarının davalının babasına otobüs parasını müvekkilinin verdiğini doğruladığını, müvekkilinin bu parayı kardeşine borç olarak verdiğini ve bu borç karşılığında da dava konusu ettiğini, eşi, öldükten sonra ise taşınmazdaki çayı yarılık olarak bilinen sistemle komşulara verdiğini, müvekkilinin bu tasarrufunun kadastro çalışmalarına kadar sürdüğünü belirterek İlk Derece Mahkemesinin ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki nitelendirme
Dava, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin ilk fırkasında; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta yüz bölüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmı yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin davacının dava konusu yer üzerinde zilyetliğinin araştırılmaması nedeniyle bozulan hükmün, bozma sonrası görülen yargılamasında, keşifte mahalli bilirkişilerin dinlendiği, beyanlarının davacının dava konusu yer üzerinde asli ya da feri zilyet olduğunu destekler nitelikte olmadığı, aksine davalıların ve dava dışı davalıların babası ... ... ...'in zilyetliğini destekleyen beyanlarının olduğu, davacının dava dışı davalıların babası ... ... ...'e otobüs için vermiş olduğunu belirttiği para karşılığı dava konusu yeri satın aldığı iddiasının, mezkur dava yönünden zilyetliğin ispatına bir katkısının olmadığı anlaşıldığından, dosya içeriğine, toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ
Açıklanan gerekçelerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiye usul ve yasaya bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.