Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5540 E. 2023/230 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapusuz taşınmazlar üzerinde miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyeti altındaki taşınmazlar için mirasçıların belirli payları olmayıp tamamı üzerinde hak sahibi oldukları ve yerel mahkemenin iptal ve tescil kararının davacı mirasçının payı dışında kalan kısmı davalılar adına tescil etmesinin hatalı olduğu, ayrıca harç ve yargılama giderlerinin belirlenmesinde hatalar bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde 2011/1029 Esas üzerinden görülen, davacılar ... ve ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında, davacılardan ...’ın feragati üzerine, onun yönünden dava tefrik edilmiştir.

Diğer davacı yönünden yargılama sonucunda verilen karar hakkında Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, Kandıra ilçesi Seyitaliler köyünde bulunan ... adına tespit edilen 101 ada 14 parsel, 102 ada 25 parsel, 126 ada 63 parsel ve ... adına tescil edilen 124 ada 2 parsel, 125 ada 65 parsel, 128 ada 28 parsel, 129 ada 2 parsel, 126 ada 51 (114) parsel sayılı taşınmazların davacıya dedesi ...’den kaldığını, muris ...’in ... ve ... olmak üzere iki çocuğu bulunduğunu, davacının ... ...’in kızı olduğunu, davalıların ise ...’in oğlu ...’in çocukları olduğunu, ...’in kardeşi ...’in askerde vefat etmesi nedeniyle, ...’in eşi davacının annesi ...’nin ... ile evlendirildiğini, ...’nin ilk evliliğinden davalıların babası ...’in olduğunu, ikinci evliliğinden de davacı ..., dava dışı ... ve ...’in olduğunu, kök muris ...’den kalan taşınmazların kadastro tespiti sırasında davalılar adına tespit edildiğini ileri sürerek, davacı adına miras payı oranında iptal ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde, dava konusu tapusuz taşınmazlar tarafların ortak mirasbırakanı ...’den kalmışsa da, davacıların babası ...’in, babası ...’ten gelen taşınmazlardaki miras payını 28.06.1988 tarihli ölünceye kadar bakım içeren gayrimenkul devir senedi ile erkek kardeşinin çocukları davalılara bağışladığını, bu devir sözleşmesinden sonra davacıların babası ...’in 12-13 yıl yaşadığını, ...’e ve eşine ölünceye kadar davalıların baktığını, bu nedenle davacıların miras payının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2011/1029 Esas, 2015/200 Karar sayılı kararıyla, davacının babası ...'in 28/06/1988 tarihli ölünceye kadar bakma akdini yaptığı sırada babası ...'den gelen taşınmazların kendisi ve ... mirasçıları arasında elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, dolayısı ile ...'in elbirliği mülkiyetindeki taşınmazları diğer mirasçıların katılımı olmaksızın 3. kişilere devredemeyeceği, bu devrin hukuken geçerli olmayacağı, ancak 1988 tarihli devrin üzerinden dava tarihi olan 2011 tarihine kadar 23 sene geçtiği, böylelikle ... ve ...'in 23 senelik zilyetlikleri neticesinde taşınmazları olağanüstü zamanaşımı ile kazandıkları, her ne kadar ölünceye kadar bakım alacaklısı ... ile bakım borçluları ... ve ... taşınmazları bakım akdinden sonra beraber kullanmış olsalar da bu hususun zilyetlik devrine engel teşkil etmeyeceği, zira bakım alacaklısı ile borçluların aynı evde birlikte ikamet ediyor olmaları sebebi ile taşınmazların birlikte kullanılmış olmasının bakım borçlularının taşınmazlarda zilyet olmadıkları anlamına gelmeyeceği, bu hususun hayatın olağan akışına uygun olduğu, böylelikle davalılar ... ve ...’in kazanımı yönünden 20 yıllık zilyetlik süresi dolmuş olduğundan, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.11.2017 tarihli ve 2015/17763 Esas, 2017/8210 Karar sayılı kararıyla, “...çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek mirasbırakanı ...'ten geldiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, murisin terekesi, davalıların dayandığı ölünceye kadar bakma akdinin yapıldığı tarih itibari ile paylaşılmadığına (paylaşıldığı iddia ya da ispat edilemediğine göre) göre TMK'nın 701. ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, bu nedenle bu taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusu olduğundan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin hüküm ifade etmediği, diğer yandan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı tarihten taşınmazların tespit tarihi olan 2005 yılına kadarki zilyetlik süresi de 20 yıla ulaşmadığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Karar Düzeltme

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin bozma kararı sonrası, davalılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş olup, Dairece 27.12.2018 tarihinde karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi, 16.09.2019 tarihli ve 2019/163 Esas, 2019/569 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.

V. BOZMA KARARI SONRASI MAHKEME KARARINA KARŞI TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, ...’nin birinci kocası ... vefat edince ...’in kardeşi ... ile evlendiğini, bu nedenle artık iştirak durumunun kalmadığını, tapusuz taşınmazda ölünceye kadar bakma akdi yolu ile yapılan zilyetlik devrinin geçerli olması gerektiğini, bunun bir satış gibi telakki edilemeyeceğini, karşılıklı edimleri içeren bir sözleşme olduğunu; dava konusu taşınmazlardan 126 ada 114 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 126 ada 63 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olup, üzerindeki fındıklık nitelikli muhdesatların davalılar tarafından yetiştirildiğini, ancak Mahkemece bu yönde işlem yapılmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 701. maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin ..., ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”

2. Türk Medeni Kanunu’nun 702. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında; “Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden ... topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. "

3. Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”; düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozma kararının içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece, davacının davasının kabulü ile veraset ilamındaki pay oranında tapunun iptal ve tesciline karar verildikten sonra, kalan payın davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalıların edinme sebebini değiştirecek şekilde davalılar adına da tescil kararı verilmesi hatalıdır.

3.Yargılama sonunda takdir edilecek nispi karar ve ilam harcı kamu düzeninden olup mahkemece re'sen belirlenmesi gerekir. Davanın çekişmeli taşınmazlardaki davacının miras payına yönelik olduğu, bu pay bakımından kabul kararı verildiği ve davacı vekili tarafından 17.12.2013 tarihinde 1.000 TL tamamlama harcı yatırıldığı gözetilerek, davacının miras payına isabet eden dava değeri dikkate alınmak suretiyle harca hükmedilmesi gerekirken, tevzide esas alınan değer üzerinden, tamamlama harcı yatırılmamış gibi harca hükmedilmesi isabetsizdir.

4. Öte yandan, davacılardan ...’ın feragati üzerine davası tefrik edilerek, başka esasa kaydedildiği halde, bu davacının da karar başlığında gösterilmesi doğru olmamıştır.

Ne var ki, 2, 3 ve 4. paragraflarda yer verilen bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme hükmünün (2) numaralı bendinde yer alan “Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Seyitalilar köyü 101 ada 14, 102 ada 25, 126 ada 63 parsel sayılı taşınmazların tamamı 1440 pay kabul edilerek 160 payın İPTALİ İLE; davacı ... TC kimlik numaralı ... adına, geriye kalan bakiye 1280 payın ... TC kimlik numaralı ... adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE,” cümlesinin çıkartılarak yerine; “Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Seyitalilar köyü 101 ada 14, 102 ada 25, 126 ada 63 parsel sayılı taşınmazların tamamı 1440 pay kabul edilerek 160 payın tapu kaydının iptaliyle davacı ... adına TESCİLİNE, bakiye 1280 payın davalı ... üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin yazılmasına,

3. Mahkeme hükmünün (3) numaralı bendinde yer alan “Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Seyitalilar köyü 124 ada 2, 125 ada 65, 128 ada 28, 129 ada 2, 126 ada 114 parsel sayılı taşınmazların tamamı 1440 pay kabul edilerek 160 payın İPTALİ İLE; davacı ... TC kimlik numaralı ... adına, geriye kalan bakiye 1280 payın ... TC kimlik numaralı ... adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE,” cümlesinin çıkartılarak yerine, “Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Seyitalilar köyü 124 ada 2, 125 ada 65, 128 ada 28, 129 ada 2, 126 ada 114 parsel sayılı taşınmazların tamamı 1440 pay kabul edilerek 160 payın tapu kaydının iptaliyle, davacı ... adına TESCİLİNE, bakiye 1280 payın davalı ... üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin yazılmasına,

4. Mahkeme hükmünün (4) numaralı bendinde yer alan “Karar tarihi itibariyle alınması gereken 580,635 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 126,25 TL harçtan mahsubuyla eksik olan 454,385 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,” cümlesinin çıkartılarak yerine, “Alınması gereken 4.074,29 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 126,25 TL ve yargılama sırasında yatırılan 1000 TL tamamlama harcı toplamı 1.126,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.948,04 TL harcın 1.006,20 TL kısmının davalı ...’den, 1.941,83 TL kısmının davalı ...’ten alınarak Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin yazılmasına,

5. Mahkeme hükmünün (5) numaralı bendinde yer alan “Davacılar tarafından yapılan 1018,4 TL harç masrafı ile 1278,2 TL posta ve keşif masrafı olmak üzere toplam 2296,6 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,” cümlesinin çıkartılarak yerine, “Davacı tarafından yapılan 1.126,25 TL harç masrafı ile 1.278,20 TL posta ve keşif masrafı olmak üzere toplam 2.404,45 TL yargılama giderinin, 820,67 TL kısmının davalı ...’den, 1.583,78 TL kısmının davalı ...’ten alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına,

6. Mahkeme kararının, karar başlığında yer alan davacı ...’ın, feragati nedeniyle dosyası tefrik edildiğinden, adının karar başlığından çıkarılmasına,

Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.