"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Giresun ili, Çamoluk ilçesi, ... köyü, Karabayır mevkiinde bulunan, üzerinde iki adet kargir ev ve arsadan oluşan taşınmazının 150 ada 3 parsel numarası ile kadastroca adına tescili sırasında, taşınmazın sınırında bulunan yolun mevcut güzergahından kaydırılarak taşınmazının içerisinden geçirilmiş olduğunu, bu durumun kendisini mağdur ettiğini, yapılan ölçümlerde yolun kendi arazisinden geçtiğinin belirlendiğini, tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek, 1384,92 m2 olarak adına tescilli taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazı içinden geçirilmiş bulunan yolun gerçek güzergahına çekilerek taşınmazının yeni haliyle tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili katıldığı duruşmada davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu yerin davacının hüküm ve tasarrufunda olduğu, kadim yol olmadığı, fiili olarak kulanılan yolun davacının gayrimenkulünden geçen yol olmayıp daha aşağıda bulunan yol olduğu ve bu şekilde kullanıldığı, bu hususun mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla da anlaşıldığı, birbirini destekler nitelikte olan yeminli mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile tescil harici bırakılan dava konusu yerin davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle ; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak yapılan kadastro çalışmalarının ve yine yapılan tespit ve tescilin kanuna uygun olduğunu, kadim yolun kamu malı olması nedeniyle hiçbir şekilde şahsi mülkiyet konusu yapılamayacağının kanuni bir kural olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinde "Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır" hükmü yer almaktadır.
Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Aynı Kanun'un 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150 nci maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
Harçlar Kanunu'nun uygulaması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın 2.000,00 TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açıldığı, yargılama sırasında taşınmazın değeri keşfen saptanmaksızın belirtilen değer esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
2. Hal böyle olunca, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ve 30. maddelerinin gereğinin yerine getirilebilmesi ile dava değeri olarak temyiz sınırlarının belirlenebilmesi için çekişme konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden peşin nispi harç tamamlatılarak davaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.