Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5574 E. 2023/395 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu başkası adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından daha önce babasından satın alındığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazı kadastrodan sonra tarafların akrabası olan kişiden satın alması nedeniyle iyiniyet karinesinden yararlanamayacağı, davacının ise zilyetliğini tanık ve bilirkişi beyanlarıyla ispatladığı gözetilerek mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karadeniz Ereğli ilçesi, ... köyünde bulunan 176 ada 78 parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin babası ... ... tarafından 08/10/2005 tarihinde müvekkiline satıldığını, kadastro tespiti sırasında 15 yıldır zilyet olduğu taşınmazın adına tescil edildiğini sanan müvekkilinin bugüne kadar müdahale ve talep olmaması nedeniyle tapu kayıtlarıyla ilgilenmediğini, taşınmazın yanında evi bulunan davalının amcasının 2012 yılının Ekim ayında müvekkilinin ağabeyi ...'den taşınmazı satın aldığının söylenmesi üzerine, taşınmazın ağabeyi adına usulsüz olarak tescil edildiğini ve davalı amcasının da fiili durumu bilmesine rağmen TMK'nın 2. maddesine aykırı olarak satın aldığını öğrendiğini, bu nedenle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda yapılan 2007 yılındaki kadastro tespiti sırasında ... ... adına tespit gördüğünü, müvekkilinin bu taşınmazı ... ...'dan satın aldığını, tapu sicilindeki kayda iyiniyetle dayanan kimsenin korunması gerektiğini, müvekkilinin iyiniyetli olmadığını iddia eden davacının bu iddiasını ispat etmesi gerektiğini öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 2012/188 Esas, 20155/143 Karar sayılı kararı ile davalı ...'in kayıt maliki ...'den dava konusu taşınmazı iyiniyetle satın aldığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2016/6123 Esas 2019/2168 Karar sayılı kararı ile "...çekişmeli taşınmazı kadastronun kesinleşmesinden sonra satın alan davalının, davacı ve tespit malikinin amcası olması ve çekişmeli taşınmazın sınırında başka bir taşınmazının bulunması karşısında davalının taşınmazı satın alırken iyi niyetli olduğunun kabulü mümkün değildir. Öte yandan; tarafların iddia ve savunmalarına göre çekişmeli taşınmazın davacı ile tespit malikinin müşterek murisi olan ...'den intikal ettiği noktasında ihtilaf bulunmamakta, ihtilaf; davacının taşınmazı iddia ettiği gibi muris ...'den ölmeden önce satın alıp almadığı, satın almış ise zilyetliği devir alıp almadığı noktasında toplanmaktadır. İhtilaflı bu hususlarda yapılan araştırma ve inceleme ise; davacının dayandığı satın alma senedinin keşfen uygulanmaması, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının zilyetliğin kimde olduğu hususlarında çelişkili, soyut ve yüzeysel olması nedenleriyle yetersizdir. O halde; 6100 sayılı Kanun'un 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında senet tanıkları, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, tarafsız mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik fen bilirkişisi hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif icra edilmeli, davacının dayandığı senet okunarak, yöntemince uygulaması yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tüm tanıklardan ayrıca; muris ...'nin sağlığında çekişmeli taşınmazı davacıya satıp satmadığı, satmış ise zilyetliği devir edip etmediği, kimin ne zamandan beri ne şekilde zilyet olduğu hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden senet uygulamasını gösterir keşfi takibe elverişli rapor alınmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerledirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacı ve tespit maliki ...'in müşterek murisleri ... ...'dan intikal ettiği, ... ...'ın sağlığında 08/10/2005 tarihli köy senedi ile taşınmazı oğlu davacı ...'a satarak zilyetliğini devrettiği, zilyetliğin kadastrodan önce de sonra da davacıda olduğunun tarafsız tanıklar mahalli bilirkişi ve davacı tarafın tanık beyanları ile sabit olduğu, buna rağmen davalının iddialarını ispatlayamadığı, davalı tanığı olarak dinlenen tespit maliki ...'in ve ...'in eşi olan tanık ... ...'ın beyanlarının dosya da bulunan bilgi ve belgelerle desteklenemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile Zonguldak ili, Kdz Ereğli ilçesi, ... köyü 176 ada 78 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, dayanak olan 08/10/2005 tarihli senedin geçerli olmadığını, senedin muhtarın huzurunda düzenlenmediğini, geriş tarlası ve topçay tarlası kök murisin malvarlığı içindeyken taksim sonucunda gerişin ... ...’a, topçayın da davacıya düştüğünü, murislerinin de iyiniyetli olarak satış yoluyla taşınmazı iktisap ettiğini ve davacı tarafa zilyetliğin teslim edilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi şöyledir: "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir”

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi şöyledir: “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”

4. 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı YİBK gereğince; "Vakıa ve karineden olayda kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacak durumu beliren kimsenin kötü niyetinin diğer tarafa ispat ettirilmesine artık sebep ve vecih kalmayacağından dava hakkını sağlayan veya bertaraf eden iyi ve kötüniyet bu durumda mahkemece re'sen nazara alınır."

3.Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda ... köyü çalışma alanında bulunan 176 ada 78 parsel sayılı 1.737,87 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... adına tespit ve tescil edilmiş, 29.08.2012 tarihinde davalı ... adına satış suretiyle tapuda kayden intikal ettirilmiştir.

2. Davacı taraf, taşınmazı babasından satın aldığını iddia ederek adına tescilini talep etmiş, davalı taraf ise taşınmazı tapuda iyiniyetle satın aldığını savunmuştur. Davalı kayıt malikinin tarafların akrabaları olduğu anlaşılmakla yukarıda bahsedilen 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı YİBK gereğince iyiniyet karinesinden yararlanması mümkün değildir.

3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/B) no.lu paragrafta yer verilen mahkeme kararının gerekçesine ve bozmaya uygun araştırma ve uygulama yapılmasına göre, her ne kadar davalı ... yargılama sırasında ölmesine rağmen karar başlığında davalı olarak gösterilmiş ise de, bu husus mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak görülmüş olup, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle;

Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.745,11 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.