"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen idari yoldan oluşan tapunun iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan batısı ... köyü sınırı, doğusu ... 120 nolu parsel ile ... ve ... köyü yolu, kuzeyi ... 121 no.lu parsel, güneyi taşlık ve ötesi 119 no.lu parsel olan gayrimenkulü müvekkilinin nizasız fasılasız 60 yılı aşkın bir süredir malik sıfatıyla kullandığını, söz konusu tarlanın kadastro çalışmaları sırasında kadastro harici taşlık alan olarak tespit edildiğini, müvekkilinin para ve emek sarf etmek suretiyle dava konusu yeri imar ve ihya edip kültür arazisi haline getirdiğini, 40 yılı aşkın bir süredir bu amaçla tarım arazisi olarak kullandığını, tescil davalarına konu olan arazinin belediye, Hazine ya da 3. kişilerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını öne sürerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi 15/03/2011 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafından verilen dava dilekçesindeki tüm ileri sürülen hususların usul ve yasalara aykırı olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen taşınmaz ve zilyetlik yönünden yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle,
Davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain, tescil dışı iken yapılan ihdas işlemi ile 238 parsel numarası verilerek 10/08/2011 tarihinde davalı Hazine adına tescil edilen 238 parsel numarasını alan ve daha sonra yapılan toplulaştırma işlemleri neticesinde ... köyü 102 ada 2 ve 3 parsel numarasını alan ve halen bu parsellerde bulunan, fen bilirkişi ...tarafından düzenlenen 27/02/2013 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide yeşil renkli kalemle taralı/çizili "A" harfi ile gösterilen 99.853.96 m² yüzölçümündeki taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile ... köyüne ait son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07/04/2015 tarihli ve 2014/15613 Esas, 2015/3396 Karar sayılı kararıyla, " taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalı, dinlenilecek yansız bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin, niteliğinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescil edildiği tarihe kadarki niteliği, zirai faaliyete konu olup olmadığı, imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı tarih ile ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, komşu parsellerle mukayeseli inceleme yapılması" gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen taşınmaz ve zilyetlik yönünden yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile
1-... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain, tescil dışı iken yapılan ihdas işlemi ile 238 parsel numarası verilerek 10/08/2011 tarihinde davalı Hazine adına tescil edilen 238 parsel numarasını alan ve daha sonra yapılan toplulaştırma işlemleri neticesinde ... köyü 102 ada 8 parsel numarasını alan ve halen bu parselde bulunan, 01/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide yeşil renkli kalemle taralı/çizili "A1 ve A2" harfi ile gösterilen 97.516,13 m² yüz ölçümündeki aşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile ... köyüne ait son parsel numarası verilerek, ... T.C. Kimlik no.lu davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle, tek tanık beyanları ile karar verildiğini, tekrar bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, eksik araştırma ile karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılmış olup ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir: “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.
3. TMK’nın olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında: “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerine yer verilmiştir.
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin harçtan muafiyeti düzenleyen j bendinin ilgili kısmı şöyledir: “(Ek: 21/1/1982 -
2588/3 md.) Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri. (Yukarıdaki işlemlerin hesaplanacak harçlarının, Genel Bütçeye dahil idarelerin haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir.)” hükümlerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
2. Çekişmeli taşınmaz 1967 yılında taşlık olarak tescil harici bırakıldıkta sonra, 10/08/2011 tarihinde toplulaştırma sonucu 238 parsel numarası alarak Hazine adına tescil edilmiş, ifraz sonucu 102 ada 7, 8, 9 parsellere gittiği, dava konusu edilen bölümün ise 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığı anlaşılmıştır.
3. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davanın tapu iptal ve tescil davası olup, Hazine aleyhine açılan davanın kabul edildiği anlaşıldığına göre, yargılama gideri olan harcın Hazinenin harçtan muaf olduğu ve harç hususunun kamu düzeninden olması nedeniyle re’sen incelenmesi gerektiği hususu gözetilerek karar verilmesi gerekir iken, dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacıya yükletilmesi isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Hükmün 4. fıkrası hükümden çıkarılarak; yerine "Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından peşin yatırılan 1.463,40-TL ile yatırılmış ise 5.430,03- TL bakiye karar-ilam harcının davacıya iadesine," cümlesi eklenerek hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.