"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : MUDANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, davacılar ile davalıların mirasbırakanı ....arasında 11.07.1993 ve 28.02.1993 tarihlerinde tarla satış senedi düzenlediğini, ancak 128 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında .... adına tespit ve tescil edildiğini, satış senetlerinin 128 ada 9 parseli kapsadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli ve 2019/53 E., 2019/432 K. sayılı kararıyla; davacıların iddiasının kadastrodan önceki sebeplere dayalı olduğu, dava konusu taşınmazın kadastrosunun kesinleşme tarihinin 31.03.2001, dava tarihinin 08.02.2019 olduğu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, davalıların kötü niyetli olduklarını, taşınmazın 1993 yılında müvekkillerine satıldığını bilmelerine karşın davaya konu taşınmazı devretmediklerini, 1993 yılından bu güne kadar taşınmazın tüm vergilerini müvekkillerinin ödediğini, davanın süresinde açıldığını belirterek, kararın kaldırılması istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 22.10.2020 tarihli ve 2020/330 Esas, 2020/1176 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının itirazsız olarak 31.03.2001 tarihinde kesinleştiği ve bu halde tespitin kesinleştiği 31/03/2001 tarihi ile davanın açıldığı 08.02.2019 tarihi arasında 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. Maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3. Değerlendirme
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 31.03.2001 tarihi ile davanın açıldığı 08.02.2019 tarihi arasında 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup; dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenle; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 13/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.