Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5685 E. 2023/824 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, miras yoluyla intikal ettiğini iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın mülkiyetini miras yoluyla kazandığına dair veya yasal zilyetlik şartlarını sağladığına dair yeterli delil sunamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, Sivas ili, Hafik ilçesi, Değirmenboğazı köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 105 ada 39 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları olan davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, ancak; bu taşınmazın üvey annesi ... ...’e babası ... ... kaldığını, daha sonra ... ...’in mirasçıları arasında yapılan taksim sonucu davacının babası ... ...’e intikal ettiğini, davacının ise ...’un tek mirasçısı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini, bu mümkün olmaz ise davacının miras payı oranında tapu kaydının iptal edilerek bu kısmın davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir.

Yargılama sırasında davacı vekili, dava konusu taşınmazın taksimen davacının babası ...’a kaldığını belirterek miras payına yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini, taşınmazın tamamının davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinde belirtildiği gibi ...’a ait olduğu, İsmihan’ın çocuksuz olarak ölmesi ve tüm mirasının kendisinden sonra ölen eşi ...’e kalması nedeniyle davacının mirasçılık sıfatının olmadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın terditli olarak hem taksim, hem de üvey annesinden intikal eden miras payına yönelik olduğunu, ancak yerel mahkemece davanın tapusuz taşınmazlarda zilyetlik koşulu oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, keşifte dinlenen tanık, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanlarına göre taşınmazın davacının üvey annesine, ondan da davacıya kaldığının ve davacının zilyet olduğunun ispatlandığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tespit maliki İsmihan’ın veraset belgesine göre davacının murisi olan tespit malikinin mirasçısı olmadığı, bir kısım tanık ve mahalli bilirkişilerin taşınmazın tespit malikinden davacı murislerine mirasen intikal ettiği ve taşınmazın tespit malikinden sonra davacı murislerinin kullandığını beyan ettikleri ancak, kullanımın yasal bir hakka dayandığına dair bir delilin dosyada bulunmadığından beyanlara üstünlük tanınmadığı, taşınmazın davacının murisi ...’e ait olduğu ve ondan gelen yasal bir ... bulunduğuna dair sübuta yeterli delil bulunmadığı, davacı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunun da öngörülen kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava miras yoluyla gelen hakka ve zilyetlik hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK)

190. maddesi şöyledir; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK)

6. maddesi şöyledir; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun

713/1. maddesi şöyledir; ‘’Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanununun

14. maddesi şöyledir: “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

15.maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

“Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.”

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 125,50 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.