"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle; Giresun ili, Görele ilçesi, Eserli köyü 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kök muris ... tarafından kız kardeşi ... ...'dan satın alındığını ve daha sonra da oğlu olan davacıların murisi ... ...'a bağışlandığını, ... ...'un ise davacılardan Meliha'nın eşi, diğer davacıların ise babası olduğunu, kadastro çalışmaları sonucunda sözkonusu taşınmazın her nasılsa davacıların murisi ... ile birlikte davalılar ve davalıların murisi ... adına paylı şekilde tespit ve tescil edildiğini, oysa ki çekişmeli taşınmazın yukarıda da açıklandığı üzere sadece davacılar adına tespit ve tescil edilmesi gerektiğini, davalıların bu durumun düzeltilmesi için herhangi bir girişimde bulunmadıklarını, Görele ilçesi, Yalıköy köyü 103 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların da kök muris ...'a ait olduklarını, murisin ölümünden sonra kardeşler arasında yapılan taksimde davacıların murisi ... ile davalıların murisi ... arasında eşit şekilde paylaşıldığını, buna karşılık yolun üstünde bulunan 103 ada 3 ve 4 parsellerin eşit olmaları gerekirken aralarında 45,00 m2'lik fark oluştuğunu, dava konusu 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline, 103 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile yüzölçümleri eşit olacak şekilde tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazların evveliyatında tarafların ortak murisi olan dedeleri ...'a ait olduğunu ve ölümüyle birlikte beş çocuğuna kaldığını, dolayısıyla davacı tarafın çekişmeli taşınmazlarda 1/5 payının bulunduğunu, davacıların murisi ... ... adına tespit edilen 1184/2432 payın miras payından zaten fazla olduğunu, davacı tarafın miras payından fazlasını talep edemeyeceğini, böyle bir davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, 103 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ise davacı tarafça da kabul edildiği üzere tarafların murisleri ... ve ...'nın sağlıklarında taksim edildiklerini, taksim sonucunda her bir murisin payına düşen taşınmazın sınırlarının ayrı ayrı belirlendiğini, davacı tarafın taksimle bağdaşmayan herhangi bir tasarrufta da bulunmadığını, esasen bu durumun aslında taksimin bozulmadığını gösterdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararıyla, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu 103 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tarafların dedesi muris ...'un ilk eşinden kalma taşınmazlar olup, mirasçılar arasında rızai taksimat yapıldığı ve kadastro tespit tutanaklarının da buna göre tutulduğu, dava konusu 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacıların kullanımında bulunduğu ve üzerindeki üç katlı yapının da davacıların murisi ... ...'a ait olduğu, davalı tanığı ...'in beyanlarıyla da sözkonusu kullanımın doğrulandığı, dolayısıyla çekişmeli taşınmazın tamamının davacılar adına tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline, 103 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar ... ... ve arkadaşları vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kabul ve reddedilen parseller yönünden çelişkili olduğunu, toplanan tüm deliller, keşif, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere 103 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ortak kök muris ...'a ait olduğunu, murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksimde çekişmeli taşınmazların eşit olacak şekilde davacıların murisi ... ile davalıların murisi ...'ya kaldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında bu eşitliğe uyulmayarak taşınmazlar arasında yüzölçüm farkı oluşturulduğunu, dolayısıyla davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların yüz ölçümleri eşit olacak şekilde tapuya tescil edilmeleri gerektiğini, hal böyle olmasına rağmen yerel mahkemece bu taşınmazlara yönelik davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... ve ... müştereken sundukları istinaf başvuru dilekçelerinde özetle; yerel mahkeme kararının kabule ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğunu, keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin tamamının çekişmeli taşınmazların ortak kök muris ...'a ait olduğunu, ölümüyle birlikte mirasçılarına kaldığını ve mirasçılar arsında taksim yapılmadığını beyan ettiklerini, dolayısıyla mirasçılar arasında taksim bulunmadığı sabit olmasına rağmen yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ortak muris ...'un ölümüyle birlikte mirasının beş çocuğuna kaldığını ve davacıların murisi dahil her bir mirasçının 1/5 payının bulunduğunu, davacı adına kadastro sırasında tespit edilen payın ise miras payından zaten fazla olduğunu, taksim yapılmadığına ve davacı adına miras payından fazlası tespit edildiğine göre davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesinin 28.01.2020 tarihli ve 2020/546 E. 2020/559 K. sayılı kararıyla; her ne kadar çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti tapu kaydına dayalı olarak yapılmış ise de iddia ve savunmanın tapu kaydı doğrultusunda gerçekleştirilmediği, davacı tarafın dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın ortak kök muris ... tarafından kardeşinden haricen satın alınarak yine haricen davacıların murisine bağışlandığının iddia edildiği, davalı tarafın ise ortak muris ... tarafından böyle bir bağış yapılmadığının ve taşınmazın murisin beş çocuğuna kaldığının ileri sürüldüğü, çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle ortak muris ...'ye ait olduğu noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre ortak muris ... tarafından davacıların murisine yapıldığı iddia edilen bağış işleminin ispat edilemediği, mirasçılar arasında taksim yapıldığının da zaten iddia ve ispat konusu olmadığı, davacı taraf adına miras payından fazlasının tespit edilmiş olduğu, her ne kadar yerel mahkeme tarafından mirasçılar arasında taksim yapıldığı belirtilmiş ise de dosya içerisinde taksimi doğrulayan somut bir kanıt bulunmadığı, mirasçılar arasında zilyetlik hükümlerinin de uygulanamayacağı, dolayısıyla bir mirasçının terekeye dahil bir taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin tereke adına sürdürülmüş sayılması gerekeceği, mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de; bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve HMK'nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere davanın reddine dair yeniden hüküm tesis edilmesine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın da belirttiği gibi her iki taşınmaz sağlıklarında murisleri ... ile davacı tarafın murisi ... arasında taksim edildiği ve "Her iki paydaşın payına düşen..." demek suretiyle taksim olgusunu kabul ettikleri, istinaf başvuru dilekçelerinde ise taksim olgusunu reddettikleri, dolayısıyla baştan yapılan ikrarın sonradan inkarının hukuken kabul edilemeyeceği istinaf başvurusunun davanın kabulüne yönelik kısmına etki etmesinin mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının kabul ve reddedilen parseller yönünden çeliştiği, dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları ile sabit olduğu üzere, davaya konu Giresun ili, Görele ilçesi, Yalıköy köyünde kain 103 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kök murisi ...'a ait olup, murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksimde her iki parselin müvekkillerinin murisi ... ... ve kardeşi ...'a eşit olarak bırakıldığı, ancak kadastro çalışmalarında her iki parsel arasında fark oluştuğu, bu nedenle dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile eşit şekilde bölünerek 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın müvekkilleri adına 321,26 m2'lik bir alanı kapsayacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiğini öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi şöyledir; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi şöyledir; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. " hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu 102 ada 3 parsel 1382,53 metrekare olarak fındık bahçesi vasfıyla tapu kaydı ile taşınmaz üzerine inşa edilen kargir ev ... uğuza ait olup, taksim sonucunda ... evlatları ... ve ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... evlatları ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz senetsizden 275,74 metrekare olarak irsen intikal taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... ... adına,103 ada 4 parsel sayılı taşınmaz senetsizden 366,78 metrekare olarak irsen intikal taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.