"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Torul Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılardan ... vekili; Gümüşhane ili, Kürtün ilçesi, ... köyünde kain 105 ada 5, 107 ada 3, 110 ada 1, 12 ve 13, 135 ada 5, 136 ada 9 ve 157 ada 33 parsel sayılı taşınmazların kök muris ... ...'a ait olduğunu ve tüm mirasçıların miras hisselerinin bulunduğunu, ancak kadastro tespitinde davalıların diğer mirasçıların haklarını dışarıda bırakarak taşınmazları kendi adlarına yazdırdıklarını, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tapuya tescillerine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, bilahare yargılama sırasında nizalı taşınmazlardan 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile 110 ada 12 parsel sayılı taşınmazların dava dışı üçüncü kişiye satılmış olduğundan, bu taşınmazlar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını tazminat olarak kullandığı, yine dava konusu 135 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davasından da feragat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ..., ... ve ...; dava konusu taşınmazların dedelerinden babalarına ve babalarından da annelerine kaldığını, taşınmaz üzerindeki evde diğer mirasçıların haklarının olmadığını, kadastro tespitlerinin hatalı şekilde yapılmasında kendilerinin herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, anneleri adına kayıtlı olan ev yönünden davanın reddini savunmuş, ev dışında kalan dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının yeniden tescillerine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Diğer davalı ...; davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Torul Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.02.2020 tarihli ve 2016/174 Esas, 2020/89 Karar sayılı kararıyla; davacılardan Sevil ... yönünden işlemden kaldırılan davanın yasal üç aylık süre içerisinde yenilenmemesi gerekçesiyle adı geçen davacı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 135 ada 5 parsel sayılı sayılı taşınmaza ilişkin davadan feragat edildiği gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden davanın reddine, nizalı 107 ada 3, 110 ada 1 ve 13, 157 ada 33, 136 ada 9 parsel sayılı taşınmazların kök muris ... ...'dan kaldıkları, davalılardan Döndü dışındaki diğer davalıların davayı kabul ettikleri gerekçesiyle bu taşınmalar yönünden tapu kayıtlarının iptali ile davacı ...'ın miras payının adına tesciline, geriye kalan payların davalılar üzerinde bırakılmasına, dava konusu 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kök muris ... ...'dan gelmediği dava dışı üçüncü bir kişiye ait iken kadastro sırasında davalı ... adına tespit edilmesi sebebiyle davacıların miras haklarının bulunmadığı gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden davanın reddine, yine davaya konu 110 ada 12 parsel yönünden bu taşınmazın yargılama sırasında davalı ... tarafından üçüncü bir kişiye satıldığı, davacı vekilinin HMK'nın 125/1-b maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak eski malike karşı tazminat davası olarak davalılardan ...'den tahsilini talep ettiği gerekçesiyle, davacının miras payı oranında hesaplanmış olan 1.940,10 TL tazminatın davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu 105 ada 5 ve 110 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğunu, bu taşınmazların davacının babası tarafından satın alındığına ilişkin satış senedinin davalıların elinde olduğunu, bu hususta davalılara yemin teklif edilmesi gerektiğini, ayrıca satış senedini davalılara teslim eden ... ... isimli şahsın dinlenmesi halinde de bu iddiaların doğrulanacağını, 110 ada 12 parsel sayılı taşınmazın keşif sırasında da ... adına kayıtlı olduğunu ancak davalının 09.10.2019 tarihinde taşınmazı muvazaalı olarak ... ...'e devrettiğini, tedbir talebinin Mahkemece kabul edilmediğini, talebinin tazminat değil tapu iptali ve tescil olduğunu belirterek dava konusu 105 ada 5 ve 110 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3 Hukuk Dairesinin 18.11.2020 tarihli ve 2020/517 E. 2020/514 K.sayılı kararıyla; HMK’nın 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesinin sadece 105 ada 5 ve 110 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapıldığı, diğer taşınmazlara yönelik herhangi bir istinaf başvurusu bulunmadığından bu parsellerin inceleme dışı bırakıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 105 ada 5 parsel sayılı 2.653,01 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın kadastro tutanağı ve eklerinin incelenmesinden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden davalılar ..., ... ve ... adına tespit ve tescil edildiği, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin bu taşınmazın müşterek kök muris ... ...'dan kalmadığı yönündeki beyanları ile birlikte davacının bu taşınmazın kök muristen kaldığına yönelik iddiasını ispatlayamadığı, yine dava konusu 110 ada 12 parsel sayılı 1.026,51 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın ... adına; kadastro tespitinin kesinleşmek suretiyle tapuya tescil edildiği, yargılama sırasında 110 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 pay davalı ... tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığı, davacı vekilinin yargılama sırasında 27.11.2019 tarihli celsedeki beyanından HMK'nın 125.maddesindeki seçimlik haklarını eski malike karşı tazminat yönünde kullandığı anlaşılmakla 105 ada 5 nolu parsel sayılı taşınmazın mahalli bilirkişi beyanlarından da anlaşılacağı üzere kök muris ...'den intikal etmediğine göre bu taşınmazdan davalı ...'ye ait 1/3 payın dava dışı 3. kişiye karşı satılması nedeniyle tazminat verilmesinin yerinde olmayacağı; ancak kök muristen intikal ettiği hem davalı ikrarları hem de mahalli bilirkişi beyanlarıyla açık olan 110 ada 12 no.lu parselin değerinin davacının miras payına isabet eden payı olan 1.940,10 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacı ...'a verilmesinin yerinde olacağı, her nekadar davacı vekilinin bir sonraki celsede davaya yeni malike karşı tapu iptali ve tescil olarak devam etmek istediklerini bildirmiş ise de, HMK'nın 125. maddesinde belirtilen seçimlik hakkın bir kere kullanılabileceği gerekçesiyle davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek, bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
2. HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
3. HMK’nın 125/1. maddesinde “(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.(1)
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” hükümlerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılardan ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
22.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.