Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5717 E. 2022/8650 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadim mera vasfındaki taşınmazın Hazine tarafından arsa vasfıyla tespit edilip satılmasına ilişkin tapu iptal ve tescil davasında Hazine'ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına tescil edilen ve sonradan satılan taşınmazın mera vasfında olduğunun tespit edilmesi ve meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması nedeniyle Hazine aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasında husumetin doğru yöneltildiği gözetilerek, Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : SARIKAMIŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davalı Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; evveliyatı itibariyle mera vasfında olan dava konusu 178 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra Hazinenin taşınmazı ihale yoluyla ...’a sattığını, yapılan kadastro işlemi ile ihale yoluyla taşınmazın davalı ...’a satılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle tapulu olduğunu, kadastro tespitinin de bu tapu kaydı uyarınca Hazine adına yapıldığını, taşınmazın iddia edildiği gibi mera vasfında olmadığını, her ne kadar idare tarafından taşınmaz açık ihale usulü ile satışa çıkarılmış ise de, ihale öncesinde taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olup olmadığı hususunda araştırma yapıldığını, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce taşınmazın mera, yaylak, kışlak gibi orta malı taşınmazlardan olmadığının İdareye belirtildiğini, dolayısıyla taşınmazın ihale yoluyla satışına engel bir durumun bulunmadığının anlaşılması üzerine satışın gerçekleştirildiğini, satış işleminin hemen akabinde eldeki davanın açılmasının ise kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı duruşmadaki beyanında, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2015/659 Esas, 2018/36 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif sırasında Mahkemece yapılan gözlemde, taşınmazın üzerinde herhangi bir şey ekili olmadığı, taşlık yapıda olduğu, üzerinde cılız otların bulunduğu, yolun ötesinde 166 ada 1 parsel numaralı mera parselinin bulunduğunun görüldüğü, keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişilerin, Başköy köylülerince eskilerden beri taşınmaz üzerinde hayvan otlatıldığını, kimsenin bir şey ekip biçmediğini, yolun ötesinde kalan merayla dava konusu yerin bir bütün olduğunu, eskiden taşınmazlar arasında yol bulunmadığını beyan ettikleri, ziraat mühendisi bilirkişinin raporunda, dava konusu taşınmazın orta eğimli olduğu, genel itibari ile kısa otlarla kaplı mera (yöreye özgü geven, koyun yumağı vs bitkilerin mevcut bulunduğu) örtüsüne sahip olduğu, yolun diğer tarafında bulunan 166 ada 1 parsel sayılı mera parseli ile bir bütün olduğu, hali hazırda ekili olmayıp meraya özgü ince ot tabakasıyla kaplı olduğunun belirtildiği; teknik bilirkişi raporunda ise, hava fotoğrafları ile dava konusu kadastro parselinin çakıştırılması sonucu, taşınmazın komşu mera parseli ile aynı renk tonunda olduğunun belirtildiği; tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın kadim mera vasfında olduğu, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında arsa vasfıyla Hazine adına tespitinin yolsuz olduğu, taşınmazın Hazine tarafından davalıya ihale yoluyla satılmasının da yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle;

Davanın kabulüne, dava konusu 178 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Sebepleri

2.1. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin karar vermeye yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın evvelinin tapulu olup, taşınmazın açık ihale usulü ile diğer davalı ...’a satıldığını, ihale öncesi taşınmazın vasfı ile ilgili olarak gerekli araştırmanın yapıldığını ve taşınmazın mera, yaylak, kışlak gibi yerlerden olmadığının tespit edildiğini, taşınmazın satışına engel bir durum bulunmadığı için ihalenin gerçekleştirildiğini, Mahkemece taşınmazın niteliğinin ne olduğu hususunda yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmadığını ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın mera vasfında olmayıp, Başköy köyü içerisinde bulunan arsa vasıflı bir taşınmaz olduğunu, müvekkilinin taşınmazı ihale yoluyla satın aldığını, bu taşınmazın evvelinde de arsa olarak kullanıldığını, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, taşınmazın kuzeyinde bulunan mera ile arasında Sarıkamış yolunun bulunduğunu ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 25.12.2020 tarihli ve 2018/1325 Esas, 2020/1122 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına, ileri sürülen istinaf nedenlerine, ve kamu düzenine ilişkin hususlara göre, dava konusu taşınmazın kadimden beri dava dışı 166 ada 1 parsel ile birlikte köylünün müşterek şekilde köy merası olarak kullanıldığı, aradan yol geçmesi nedeniyle 166 ada 1 parselden ifraz olduğu, taşınmazın 2004 yılında Hazine tarafından idari yoldan tapuya bağlandığı ve kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra davalıya ihale yolu ile satıldığı, meralar üzerinde özel mülkiyet kurulamayacağı, Hazine adına oluşan tapuya güvenerek taşınmazı satın alan kişinin TMK’nın 1023. maddesi uyarınca iyi niyetli bulunmasının kendisine hak bahşetmeyeceği, meraların özel siciline tescil edilmesi gerekirken özel mülkiyet olarak tapu siciline yazılmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve yolsuz tescilde tapu kaydının baştan itibaren geçersiz olduğu, bu neviden taşınmazlarda iyi niyet kuralları uygulanamayacağına göre, davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği; öte yandan, tapu iptali ve tescil davalarında husumetin tapu malikine karşı yöneltilmesi gerektiği, dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın tapu sicilinde davalı ... adına kayıtlı olduğu, davalı olarak husumet yöneltilen Hazinenin tapu kaydında malik olmadığı, bu sebeple Hazine aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekirken, yazılı şekilde Hazine aleyhine açılan davanın da kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle;

Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine,

Davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2015/659 Esas, 2018/36 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına,

Davalı Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne, dava konusu 178 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Sebepleri

2.1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; somut olayda yolsuz tescil durumu da söz konusu olduğu için yolsuz tescili gerçekleştiren ile taşınmazı temlik alana kişilere karşı husumet yönelttiklerini, Hazine de satış işleminin tarafı olduğu için bu sözleşmenin iptalinin sözleşmenin her iki tarafı yönüyle de sonuç doğuracağını, Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek, kararın bu yönüyle bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

2.2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mera vasfında olmayıp, arsa vasfında olduğunu, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, taşınmaz ihale yoluyla satın alınmadan önce Hazine tarafından taşınmazın niteliği ile ilgili olarak yapılan araştırma ve incelemenin Mahkemece göz ardı edildiğini, müvekkilinin taşınmazı tapuya güvenerek, iyi niyetli şekilde satın aldığını ileri sürerek, kararın bu yönüyle bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesi; “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden: Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18/2. maddesi; “ Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Kadastro sonucunda Kars ili, .... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan 178 ada 1 parsel sayılı 25.618,92 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı uyarınca Hazine adına arsa vasfıyla tespit ve tescil edilmiş, bilahare ihale yoluyla satılarak 26.10.2015 tarihinde ... adına tescil edilmiştir.

3.3.2. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğunun anlaşıldığına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

3.3.3. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; meraların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ise köy tüzel kişiliğine ait olup, meralar alınıp satılamaz. Dosya kapsamına göre, evveliyatı itibariyle kadim mera vasfında olduğu anlaşılan dava konusu taşınmazın, ihale yoluyla davalı ...’a satılması usule aykırı olduğundan, eldeki davanın satış işlemi öncesi mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine huzuruyla da görülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının, Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılması ve bunun sonucu olarak da Hazine yönüyle, davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı ... aleyhine açılan dava yönüyle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 80,70 TL onama harcının temyiz edenden alınmasına,

2. Davalı Hazine aleyhine açılan dava yönüyle; davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.