Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6034 E. 2023/1374 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakan eşine ait taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın elbirliği mülkiyeti altında olduğu, davacının mirasçılarının tamamının davaya dahil edilmediği ve tereke adına bir talepte bulunulmadığı gözetilerek, davanın husumet yönünden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Mardin ili, Midyat ilçesi, ... köyü, 111 ada 20 parsel sayılı taşınmazın yanlışlıkla Maliye Hazinesi adına tespit edildiğini, Elbeğendi köy tüzel kişiliğinin dava açması sonucu Midyat Kadastro Mahkemesince davalı köy tüzel kişiliği adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, halbuki bu taşınmazın davacıya ait olduğunu, davacıya eşi ...'den, ...'ye de babası Hanne ...'dan zilyetlik yoluyla geçtiğini, taşınmazın tamamının uzun yıllardır malik sıfatıyla davacı tarafından kullanıldığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; davanın öncelikle zamanaşımından reddi gerektiğini, esasa ilişkin ise dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

İhbar olunan Mardin Büyükşehir Belediye vekili; davada husumetin idarelerine yöneltilmiş olmasınn kanuna aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2019 tarihli ve 2015/81 Esas, 2019/1116 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın davacının eşi ...'ye ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, terekenin taksim edilmediğinin anlaşıldığı, davacı tarafından terekeye dahil taşınmazın kendi adına tescilinin talep edildiği, tereke adına bir talep olmadığından, diğer mirasçıların davaya dahil edilmiş olmalarının hüküm ifade etmeyeceği gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı ...’ye ait olduğunu, ona eşi ...’den ona da babası Hanne ...’dan zilyetlik yoluyla geçtiğini, dava konusu taşınmazın gerçek malikinin davacı olduğunu tüm bakım, onarım ve işletmesinin davacı tarafından yapıldığını dolayısıyla başka kişilerin taşınmaz üzerinde herhangi bir ... olmadığını, dava konusu taşınmazın ...’ye ait olduğu hususunun dosyadaki tanık beyanları ve bilirkişi raporlarından da anlaşılmasına rağmen davanın reddinin adalete, hakkaniyete tüm hukuk kurallarına ve kanuna aykırı olduğunu, ayrıca davacı tarafından dosyaya ibraz edilip keşifte uygulanması talep edilen tapu kaydının bilirkişi tarafından zemine uygulanmadan ve bu husus gerekçeli kararda açıklanmadan hüküm verildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2020/495 Esas, 2020/712 Karar sayılı kararıyla; keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin ağırlıklı olarak mütevveffa ... terekesinin taksim edilmediğini beyan ettikleri, davacı tarafça taksim olgusu iddia ve ispat olunmadığı gibi, tereke adına da bir talepte bulunulmadığı, Mahkemece re'sen ...'nin diğer mirasçılarının muvafakatlerinin alınması için davacı tarafa süre verilmiş ve davacı vekiline bir kısım mirasçılar tarafından vekaletname verilmiş ise de tüm mirasçılar tarafından vekaletname verilmediği, dolayısıyla tereke adına hareket etme imkanı bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

El birliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. ve 702. maddeleri gereğince, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. TMK'nın 701/2 maddesine göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin ... ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp, hak sahibi olan ortaklıktır. Bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların elbirliği halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından emyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :

Açıklanan nedenle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;

Dosyanın İlk Derece Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.