Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6173 E. 2022/8255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitinden önceki bir nedene dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ERBAA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kadastro tespiti yapılmadan önce 462 parsel sayılı taşınmazı köy senedi ile satın aldığını, ancak kardeşi olan davalının kadastro çalışmaları sırasında yokluğundan faydalanarak taşınmazı kendi adına tespit ve tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa taşınmazın bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazı 1978 yılında dava dışı kişilerden satın aldığını, davacının taşınmazda bir hakkının bulunmadığını, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Erbaa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.02.2020 tarihli ve 2018/110 Esas, 2020/13 Karar sayılı kararıyla; Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin; davalının akdin tarafı olmadığı gerekçesiyle de tazminat isteğinin, reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayıp hak düşürücü sürenin dolmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 25.03.2021 tarihli ve 2020/1515 Esas, 2021/365 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve kadastro tutanağı 06.07.1999 tarihinde kesinleşmiş davanın ise 09.07.2018 tarihinde açılmış olmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kesin olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.