"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1069 E., 2021/359 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/283 E., 2019/83 K.
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, .. mahallesi çalışma alanında bulunan, sınırlarını belirtmiş olduğu 80.405,87 m2 miktarlı ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacının 25 yılı aşkın bir zamandır nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet olduğunu, taşınmaza daha önceleri arpa, buğday ekimi yaptığını, daha sonra ise antep fıstığı ağaçları diktiğini ve davacının zilyetliğinin devam ettiğini ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmaz üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalılar Maliye Hazinesi ve ... vekili davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.03.2019 tarihli ve 2015/283 E., 2019/83 K. sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 30 yıllık bir süre ile davacı tarafından koşullarına uygun olarak tasarruf edildiği, anılan yer için davacı haricinde hak iddia eden başka kişilerin bulunmadığı, davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 01.10.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 80.405,87 metrekarelik kısmın fıstıklık vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişilerce imar-ihyanın başladığı ve tamamlandığı tarihler ile, imar-ihyanın ne suretle yapıldığı hakkında ayrıntılı rapor hazırlanmadığını, eksik inceleme sonucu verilen raporlar esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, dava konusu taşınmaza davacı zilyet olmadığı gibi, para ve emek sarf edilerek kültür arazisi haline de getirilmediğini, imar ve ihyanın tamamlandığı günden dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci madde koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini,eksik inceleme sonucu hüküm verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 18.03.2021 tarihli ve 2019/1069 E., 2021/359 K. sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, mera, orman gibi yerlerle ilgisi bulunmayan ve herhangi bir imar planı kapsamında kalmayan dava konusu (A) harfiyle gösterilen 80.405,87 m2 yüzölçümündeki dava konusu taşınmaza uygulanan 1985 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğraflarında taşınmazın imar ihya edildiğinin tespit edildiği, zirai bilirkişi raporunda da, taşınmazın 3. sınıf kuru tarım arazisi olduğunun, 1990 yılında imar-ihyanın tamamlandığının belirlendiği, dolayısıyla (A) harfiyle gösterilen dava konusu taşınmaz yönünden, imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği, yerel mahkeme tarafından usulüne uygun olarak keşif uygulamasının yapıldığı, alınan rapor ve beyanlar ile imar-ihya ve zilyetlik durumlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. 1975 yılında Şanlıurfa İli, ... İlçesi, ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince kıraç arazi olduğundan tescil harici bırakılmıştır.
2. Davacı, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 07.04.2015 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 01.10.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 80.405,87 metrekarelik kısmın fıstıklık vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Dava; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve imar-ihya hukuki nedenlerine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. İmar-ihyayı en iyi belirleme yöntemlerinden biri Hava Fotoğrafı incelemesi olduğu halde yetersiz ve stereoskopik olmayan hava fotoğrafı incelemesi yapıldığı, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile ekonomik amaca uygun zilyetliğin ne zaman başladığının tam olarak belirlenmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca, dava dilekçesi ekindeki vekaletnamede davacının ikametgah adresinin Almanya olduğu görüldüğü gibi, dosya içerisinde mevcut olan ziraat, fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30.03.2016 ve 30.10.2018 havale tarihli raporlarında (A) harfi ile gösterilen 80.405,87 m2 dava konusu taşınmazın 1985 yılına ait hava fotografı incelemesinde sınırlarının belirgin olduğu, üzerinde tarımsal faaliyetin sürdürüldüğü, 1985 yılında imar-ihya çalışmasına başlanıldığı, 1985 yılında imar-ihya işlemlerinin tamamlandığının tespit edildiğini beyan etmiş iseler de; davacının doğum tarihinin 1980 yılı olması, imar-ihyanın tamamlandığı 1985 yılında 5 yaşında olduğu dikkate alındığında bu yaştaki birinin bizzat imar-ihya işlemi yapması mümkün olmadığı gibi, işçi tutarak çalıştırması da hayatın olağan akışına aykırıdır. Kabulüne karar verilen taşınmazın tamamı 80.405,87 m2 gibi büyük bir yerdir. İmar-ihyanın davacı adına velisi veya akrabalarından birisi tarafından yapıldığı iddia edilmediğine, yerel bilirkişiler veya tanıklarda bu yönde bir beyanda bulunmadıklarına göre toplam 80.405,87 m2 miktarındaki taşınmazı davacının bizzat 1985 yılında 5 yaşlarında iken imar-ihya ettiği hayatın akışı ve bölgesel özellikler dikkate alındığında kabul edilemeyeceği aşikardır. Bu nedenle dava konusu davacının taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunup bulunmadığı ve bu zilyetliğin nasıl sürdürüldüğünün şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, ziraat bilirkişisinin ve harita mühendisi bilirkişisinin yetersiz bilirkişi raporları esas alınarak karar verilmiştir. Mahkemece yüzeysel beyan ve raporlara itibar edilmesi de doğru değildir.
3.Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, komşu parsel kayıtları ve var ise dayanak kayıtları tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihten 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik ve bindirmeli hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmelidir.
4.Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, daha önce dosyada görev almamış 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadıkları, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmiş ise imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı, hususlarında özellikle somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır.
5.Ziraat mühendisi bilirkişi kuruluna çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, kullanım durumunu ve zilyetlik şekli ve süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
6.Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kuruluna hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırlarını ve önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı hususlarında ve önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderir şekilde rapor hazırlattırılmalıdır.
7.Fen bilirkişisinden ise keşfi izlemeye ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor alınarak, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.