Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6415 E. 2023/2047 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine'ye ait taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında hatalı tescil edildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davaya sonradan dahil edilen parsel hakkında verilen hükmün bozulmasının ardından, mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verip vermediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyarak davaya sonradan dahil edilen parsel hakkında karar vermeyip, diğer parsellerle ilgili hükmünü bozma kararına uygun şekilde tesis etmesi ve tarafların diğer temyiz itirazlarının da reddi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.02.2020 tarihli ve 2016/16339 Esas, 2020/339 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davacı Hazine temsilcisi ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi ; ... ilçesi, ... köyü,... mevkiinde bulunan Eylül 1945 tarihli Cilt No:70, Sayfa No:117'de kayıtlı 10.000 m² mesahalı taşınmazın Eylül 1945 tarihinde köy öğretmeninin ziraat tatbikatını ve ailesinin geçimini sağlamak amacıyla Hazine adına tescil edildiğini, kadastro çalışmaları sırasında Hazineye ait tapu kaydının uygulanmadığını, İdarece yapılan araştırmada Hazineye ait tapu kaydının davalı adına tescil edilen 162 ada 3 parselin tamamı ile mera olarak sınırlandırılan 162 ada 8 parselin bir kısmını kapsadığınının tespit edildiğini belirterek, bu taşınmazların tapu kaydının iptali ile dava konusu edilen alanın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş; 20.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile ... dayaya dahil edilerek 162 ada 4 parsel sayılı taşınmazın da tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi; dava konusu okulun bulunduğu yerin Milli Eğitim Müdürlüğüne ait olduğunu ayrıca okulun yanında tarla değil mera bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalı ...; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.12.2015 tarihli ve 2014/111 Esas, 2015/106 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 162 ada 3 ve 8 no.lu parsellerin davacı Hazineye ait olduğu ve Kadastro Kanunu'nun 13. maddesinin A bendi uyarınca Hazine adına tescil edilmesi gerekirken söz konusu tapu kaydı uygulanmayarak taşınmazın davalı köy tüzel kişiliği adına tescil edildiği, yine 162 ada 4 no.lu parselin krokide gösterilen kısmının Hazine adına tescil edilmesi gerekirken tamamının dahili davalı ... adına tescil edildiği, bu nedenle davacı Hazinenin iddiasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,15.10.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve ekindeki krokide belirtildiği gibi 162 ada 3 ve 8 no.lu parseller ile davaya konu olmayan 162 ada 4 no.lu parselin davaya dahil edilerek her üçünün de tapu kayıtlarının iptali ile 162 ada 4 no.lu parselin ekli krokide fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümünün 162 adanın son parsel numarası verilerek davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bu parselin (B) harfiyle gösterilen bölümü ile 162 ada 3 ve (T) harfiyle gösterilen yer bir bütün halinde Hazine adına 162 adanın son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, ekli krokideki (D) harfi ile gösterilen kısmın mera niteliği ile kamu orta malı olarak 162 adanın son parsel numarası verilerek tapu sicilindeki mera yaylak ve kışlak özel siciline yazılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.01.2019 tarihli ve 2016/5737 Esas, 2019/123 Karar sayılı kararıyla; dava dilekçesinde belirtilmeyen 162 ada 4 parsel sayılı taşınmaza karşı usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı ve bu parselin ıslah yoluyla davaya dahil edilemeyeceği, bu itibarla 162 ada 4 parselle ilgili araştırma ve inceleme yapılıp bu parsele yönelik hüküm kurulmasının isabetsiz olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/16 Esas , 2021/45 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 162 ada 3 ve 162 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların 15.05.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokide (T) harfi ile ve kırmızı renk ile gösterilen 162 ada 3 parsel ile ekli krokide 162/8/C harfi ile gösterilen kısımların bir bütün halinde kargir, okul ve kargir lojman ve WC ve bahçesi niteliği ile Maliye Hazinesi adına 162 ada son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, ekli krokide (D) harfi ile gösterilen 5.372,93 m²'lik kısmın mera niteliği ile kamu orta malı olarak 162 ada son parsel numarası verilerek mera özel siciline kayıt ve tesciline, 162 ada 4 parsel yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle ; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dahili davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13. maddesi; “Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:

A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;

a) Kayıt sahibi adına,

b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,

c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,

B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;

a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,

b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına,

c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.) Kayıt sahibinin yirmi yıl önce gaipliğine hüküm verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi; “Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüz ölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna ve bozma kararına uygun olup davacı vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine temsilcisinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Alınması gereken 179,90 TL onama harcının peşin alınan 656,00 TL harçtan mahsubu ile artan 476,10 TL′nin istek halinde dahili davalı ...'a geri verilmesine;

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HMUK’un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.