Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6597 E. 2023/2181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olarak davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, feragatnameyi baskı altında imzaladığı iddiasını ispatlayamaması ve kadastro sırasında feragat ettiğine dair feragatnamenin mevcut olması gözetilerek, davacının temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ile kardeş olduklarını, muris babaları ...’ün vefatıyla birlikte ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 101 ada 15 parsel, 101 ada 75 parsel, 101 ada 109 parsel, 104 ada 11 parsel, 107 ada 4 parsel, 107 ada 6 parsel, 109 ada 2 parsel, 109 ada 3 parsel, 109 ada 4 parsel, 109 ada 5 parsel, 111 ada 2 parsel, 111 ada 5 parsel, 111 ada 28 parsel, 111 ada 53 parsel, 111 ada 56 parsel, 111 ada 57 parsel, 111 ada 70 parsel, 115 ada 5 parsel ve 120 ada 26 parsel sayılı taşınmazların davalı adına kaydedildiğini, kadastro işleminin okuma yazma bilmeden tehdit ve zorla alınan evraka göre yapıldığını ileri sürerek taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına veraset ilamındaki payı oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu edilen taşınmazların davacı ve diğer mirasçıların rıza ve muvafakati doğrultusunda kendi adına kaydedildiğini, kök muris Mehmet’in tüm mirasçılarının haklarından lehine olacak şekilde feragat ettiklerini, davacıya kesinlikle zorla imza attırılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2019 tarihli ve 2018/51 Esas, 2019/455 Karar sayılı kararıyla; davacının kadastro çalışmalarının yapıldığı dönemde dava konusu edilen yerlerdeki hakkından feragat ettiğine dair feragatnameyi baskı ve tehdit altında imzaladığına yönelik iddiasını ispata yarayacak hiçbir delil sunmadığı, kesin sürede tanık bildirmediği, davalı tanıkları ve mahalli bilirkişilerin davacının iddiasının aksine beyanda bulundukları, feragatnamenin davacının rızası ile imzalanmış olduğu gerekçesiyle ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının, kadastro tespitleri sırasında köyde yaşaması ve davacının köyde olmamasından yararlanarak muristen intikal eden tüm taşınmazları üzerine kaydettirdiğini, Mahkemece, taleple bağlılık ilkesine aykırı davranarak hata ve hile sebebiyle taşınmazların teslim edildiği yönündeki bilgi mahiyetindeki beyanların dikkate alındığını, davacının okuma yazması bulunmadığını, dosya kapsamında davalı tarafından evrak sunulmamasına rağmen Mahkemece ikrar kabul edilerek işlem tesis edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın esasında kadastro öncesi hukuki durumun tespiti olduğu ve Mahkemece bu durumun dikkate alınmadığını belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2020/1266 Esas, 2021/579 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazların öncesinde kök muris Recep oğlu ...’e ait olduğu, kadastro çalışmalarının yapıldığı dönemde davacının, dava konusu edilen yerlerdeki hakkından feragat ettiğine dair feragatname imzaladığı, bu hususun davacı tarafından dava dilekçesinde kabul edildiği, davacının feragatnameyi baskı ve tehdit altında imzaladığını iddia ettiği ve bu iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

Türk Medeni Kanunu'nun “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesi; “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.