"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine, 185 ada 45 sayılı parseldeki 16 no’lu bağımsız bölüm yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, mirasbırakanın davalı oğlu ...’yı vekil tayin ettiği, ...’nın da tevkil yetkisini kullanarak vekil kıldığı eşi ... marifetiyle çekişmeli taşınmazları temlik aldığı, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün ortadan kaldırılmasına, 98 ada 135 ve 324 ada 9 sayılı parseller yönünden davanın kabulüne, 185 ada 45 sayılı parseldeki 16 no’lu bağımsız bölüm yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş,davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairece davanın reddine karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan ...’in maliki olduğu 98 ada 135, 324 ada 9 ve 185 ada 45 sayılı parseldeki bir dairesini davalılara satış göstererek temlik ettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın varlıklı bir insan olup, mal satmaya ihtiyacı olmadığını, çekişmeli işlemleri vekaleten gelininin yaptığını, annesi ...’ın genç yaşta ölümü nedeniyle babaannesinin yanında büyüdüğünü, bu nedenle de dışlandığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, yargılama sırasında halen mirasbırakan adına kayıtlı 185 ada 45 sayılı parseldeki 16 no’lu bağımsız bölüm yönünden davayı takip etmediğini bildirmiştir.
Davalılar, çekişmeli taşınmazların bedeli karşılığında satın alındığını, miras bırakanın zengin bir kişi olduğunu, davacının da hakkını koruduğunu, mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle 98 ada 135 ve 324 ada 9 sayılı parseller yönünden davanın reddine, 185 ada 45 sayılı parseldeki 16 no’lu bağımsız bölüm yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, mirasbırakanın davalı oğlu ...’yı vekil tayin ettiği, ...’nın da tevkil yetkisini kullanarak vekil kıldığı eşi ... marifetiyle çekişmeli taşınmazları temlik aldığı, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün ortadan kaldırılmasına, 98 ada 135 ve 324 ada 9 sayılı parseller yönünden davanın kabulüne, 185 ada 45 sayılı parseldeki 16 no’lu bağımsız bölüm yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairece “...mirasbırakanın azımsanmayacak miktarda bir malvarlığını tüm mirasçılara bıraktığı, mirasbırakanın davacı ...’ten mal kaçırmak istemesi halinde tüm malvarlığını ya da büyük bir kısmını kaçırmaya çalışacağı, ne var ki yapmadığı, dinlenen davacı tanıklarının işlemlerin muvazaalı olduğuna yönelik herhangi bir beyanda bulunmadıkları, aksine olayları bilmediklerini beyan ettikleri, yukarıda belirtildiği üzere ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, ancak dosya kapsamındaki deliller ile davacı tarafın temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ispat edemediği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. ..” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, HMK'nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK'nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğuna göre bundan sonra yapılacak iş bozmaya ve HMK'nın 297. maddesine uygun yeni bir karar vermekten ibarettir. Çorum 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/891 Esas, 2019/123 Karar sayılı 26.02.2019 tarihli kararının Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2019/2731 E ve 2019/2620 K sayılı ve 10.12.2019 tarihli kararı ile kaldırıldığı gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere istinaf isteminin reddi şeklinde hüküm oluşturulması usul hukukuna açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Hâl böyle olunca, bozma ilamına göre, HMK'nın 297. maddesine aykırı olmayacak biçimde yeni bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Davacı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 371/1-a maddesi gereğince Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK'nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.