Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6860 E. 2023/2348 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilen bir taşınmazın, davacı tarafından 20 yıldan fazla süredir zilyetliğinin bulunduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil talebi üzerine açılan davada, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının murisleri ve kendisinin dava konusu taşınmazı kadastro çalışmaları öncesinden beri zilyetliğinde bulundurduğuna dair deliller ve komşu parsellerle ilgili davaların davacı lehine sonuçlanması gözetilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerindeki zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 60 yılı aşkın süredir eklemeli olarak kendisi tarafından kullanılmaya devam edilmesine rağmen kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın evveliyatından itibaren tarla olarak kullanıldığı, davacının evveli zilyetleri ile birlikte davaya konu taşınmaz üzerinde 1963 tarihinde tesis edilen tapu kaydı öncesinde Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerinde belirlenen 20 yıl süreyle davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının davacı lehine oluştuğunun ispatlandığı, davalı ... Hazinesinin ise davaya konu parselin Hazinenin mülkiyetinde olduğu iddiasını ispatlar nitelikte 53 no.lu ... ... Komisyonu çalışmalarına dayanak belirtmelik tutanakları haricinde bir delil sunamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 117 ada 49 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yararına, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46/1. maddesinde belirlenen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğini ve Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli 117 ada 49 parsel sayılı taşınmazın ... tevzi çalışmasının yapıldığı tarihten önce dahi davacının murisleri tarafından tarımsal maksatlı olarak kullanıldığı, davacı tarafından da aynı şekilde kullanılmaya devam edildiği, taşınmaza komşu 117 ada 46, 50, 51 ve 53 parsel sayılı taşınmazlar için açılan davaların da davacı gerçek şahıslar lehine sonuçlandığı ve Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince onandığı, böylelikle; davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. ve 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği, davanın reddine karar verilmesi neticesinde kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da usule uygun olduğu gerekçesiyle davalı Hazinenin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

" Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru ... ayrımı, ... Koruma ve ... Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

46. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan tarla vasıflı 117 ada 49 parsel numaralı 2.830,48 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz 4753 sayılı Yasa kapsamında ... ... Komisyonunca yapılan çalışma neticesinde oluşturulan 1963 tarihli tapu kaydı kapsamında kaldığı, Yunus oğlu ...'in işgalinde olduğu belirtilerek davalı Hazine adına tespit ve 08.06.2007 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına;

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.