Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6876 E. 2023/4036 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili davasında, taşınmazın sonradan kanal vasfına dönüştürülmesi nedeniyle mülkiyetin kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının, taşınmazın kamu malı niteliğine dönüşmesinden önce gerçekleştiğinin tespit edilmesi ve bu nedenle taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili, terditli mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekilinin çekişmeli 107 ada 150 parsel yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin çekişmeli 107 ada 149 ve 109 ada 27 parsel yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılması ve yeniden karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... ili, Merkez ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro tespiti sırasında, dava konusu 107 ada 150 parsel sayılı taşınmaz kanal vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 107 ada 149 parsel sayılı taşınmaz Kamu Orta Malı olarak belirtilmiş, 109 ada 27 parsel sayılı taşınmaz ise kanal vasfıyla Hazine adına tespit edildikten sonra hükmen ...adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... irsen intikal eden zilyetliğe dayalı olarak çekişmeli taşınmazlar hakkında tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş, bu mümkün olmadığı takdirde mülkiyetin lehine tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanlarında çekişmeli taşınmazların kamu yararı kararı uyarınca hizmet malı niteliğine büründüğü ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili, dava konusu taşınmazları kapsayacak biçimde ... tarafından 1980 yılında kanal geçirildiğini, taşınmazın fiilen kanal niteliği aldığı tarih göz önüne alındığında dava açılması için kanunda belirlenen sürelerin dolduğunu, taşınmazların kamu emlakine dönüştüğünü ve özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı lehine çekişmeli taşınmazlar üzerinde 4721 TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve devam eden maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikle edinim koşullarının çekişmeli 107 ada 150 parsel sayılı taşınmaz üzerinde oluştuğu; ancak taşınmazın fiili durum itibariyle su kanalı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 107 ada 150 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, çekişmeli 107 ada 149 ve 109 ada 27 parseller yönünden ise iktisap koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 107 ada 149 ve 109 ada 27 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğunu, keşifte taşınmazın niteliğinin belirlendiğini, zirai bilirkişi tarafından düzenlenen raporun zilyetliğin ve iktisabın ispatına elverişli olduğu, iddiasının ispatlandığını ileri sürerek, davanın reddine dair hükmün kaldırılmasını istemiştir.

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; ... kanalı geçmeden önce çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna dair dosyada somut kanıt bulunmadığını, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı; sulama kanalları geçmesi nedeniyle taşınmazın toprak yapısının tarımsal üretimde verimli hale geldiğini ve ancak bu şekilde tarımsal amaçla kullanımın mümkün olduğunu, öte yandan eldeki davanın açılması hususunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

1. Dava konusu 107 ada 150 no.lu parsel yönünden yapılan istinaf incelemesinde; davacı lehine 4721 TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve devam eden maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikle edinim koşullarının davacı yararına oluştuğu; ancak fiili durum itibariyle taşınmazın su kanalı niteliğinde olduğu belirlenerek ilk derece mahkemesince mülkiyetin tespiti kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği,

2. Dava konusu 107 ada 149 ve 109 ada 27 parseller yönünden yapılan istinaf incelemesinde ise: 107 ada 149 parselin Kamu Orta Malı olarak tapuya tescil edildiği, davacı tarafından Hazine ve ... Genel Müdürlüğü aleyhine husumet yöneltilmek suretiyle dava açıldığı; ancak dava konusu taşınmazın bulunduğu ... Köy Tüzel Kişiliğinin yöntemince davaya katılımının sağlanmadığı, ayrıca dava konusu 107 ada 149 parselin tapu kaydında niteliği yazmadığından kanal niteliğinde mi olduğu yoksa kamu orta malı mera mı olduğu anlaşılamadığından, taşınmazın niteliğinin ne olduğu ve malikinin kim olduğu araştırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi; 109 ada 27 nolu parsel yönünden ise, taşınmazın 1994 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilip, ... Kadastro Mahkemesinin 1995/194 Esas, 1997/401 Karar sayılı kararı ile dava dışı ...adına tesciline karar verildiği, kararın 12/10/1999 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapuya tescil edildiği, şu halde dava konusu 109 ada 27 parselin dava açıldığı tarihte davalıların mülkiyetinde olmadığı davada taraf olmayan ...'ın malik olduğu anlaşıldığından, davacıya parsel numarasında bir hata yapıp yapmadığının açıklattırılması, aynı parsel numarasının belirtilmesi halinde pasif husumetin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle;

Davalı Hazine vekilinin 107 ada 150 parsel yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine,

Davacı vekilinin 107 ada 149 ve 109 ada 27 parseller yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/312 E. - 2018/395 K. sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekerrür ile 107 ada 150 parsel sayılı taşınmaz yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde, kanal geçmeden önce çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna dair dosyada somut kanıt bulunmadığını, kanal inşa edilmeden önce dahi taşınmazın evveliyatı itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı; öte yandan eldeki davanın açılması hususunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili ile terditli mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olayda temyize konu 107 ada 150 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının taşınmazların kamu emlakine dönüştüğü tarihten evvel oluştuğu, ne var ki bu taşınmazların kanal vasfıyla kamu malı niteliği kazandığı, bu nedenle yazılı şekilde mülkiyetin aidiyetinin tespitine hükmedilmesinin isabetli olduğu görülmüştür.

3. Hal böyle olunca temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere uygun olup davalı Hazine vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden, 6200 sayılı Yasa'nın 49/1. maddesi uyarınca ise davalı ... Genel Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.