"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışması sırasında 112 ada 6, 9, 10 ve 11 ile 113 ada 1 ve 2 parseller aynı tapudan geldiği halde taşınmazların farklı miktarda tescil edildiğini, bunun sonucunda davacıların murisine daha az yer intikal ettiğini ifade ederek taşınmazların tapularının iptali ile eşit oranında hak sahipleri adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın 1960'lı yıllarda babası ve üç kardeşi tarafından satın alındığını, babası ve amcaları vefat edince arazinin çocuklarına kaldığını ve 60 yıldır da bu şekilde kullanıldığını, bunca yıldan sonra ortaya atılan iddianın gerçeği yansıtmadığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, davacılara düşen taşınmazın metrekaresinin az olması başlı başına taksimin olmadığını kanıtlmadığı, zaten fiili kullanımda bu durumunun aksini gösterdiği, ayrıca taşınmazların muris ...'den kaldığı hususunda da kesin bir delil olmadığı, keşif esnasında uygulanan tapu kaydı da bunu gösterdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazların tamamının murisleri ... ... tarafından Hazineden alındığının ispat edildiğini, bir kişinin az hisseyi kendine ayırıp kardeşlerine fazla hisse vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, tapu dışında haricen taksim edildiğini kanıtlayacak delilin bulunamadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
E. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi şöyledir " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. ‘’ hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu 112 ada 6, 9, 10, 11 ve 113 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar 1937 tarih 161 nolu vergi kaydı kapsamında kaldığı, ... tarafından harici satım ile ... ve ... ...'ye satıldığı, aralarında yaptıkları taksim sonucunda sırasıyla, ... ..., ... ..., ... ..., 11 parsel ... ..., ... ve ... ... adına, 113 ada 1 parsel ... ..., 113 ada 2 parsel ise ... ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
3. Temyizen incelenen, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin, yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 150,70-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.