Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7000 E. 2023/506 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında bazı taşınmazlarını çocuklarından birine ve gelinine devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulüne ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, mirasbırakanın mal kaçırma amaçlı tasarruf yaptığı ve davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tesciline karar verdiği hükmünün, harç ve vekalet ücreti hesaplamasında yapılan maddi hata düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde; mirasbırakan babaları ...’ın maliki olduğu 1774, 1957, 1958, 1960, 1961, 582, 598, 686, 1001, 1394, 2180, 2400, 2404, 2409, 2077 ve 2079 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğlu ... ile davalı gelini ...’e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; iddiaların yersiz olduğunu, müvekkillerinin dava konusu taşınmazları bedeli karşılığında mirasbırakandan satın aldıklarını, yapılan temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.06.2016 tarihli ve 2014/460 E., 2016/301 K. sayılı kararıyla; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece 09.07.2020 tarihli ve 2016/17003 E., 2020/3704 K. sayılı kararıyla “...Somut olaya gelince; mirasbırakanın davacı çocukları ile arasının iyi olmadığı, bu durumu davalının savunmasında da kabul ettiği, öte yandan mirasbırakanın davalı oğlu ... ile diğer çocuklarına nazaran daha yakın bir ilişki kurduğu, nitekim 100. Yıl Atatürk Huzurevi Müdürlüğüne ait Haftalık/Aylık Yaşlı İzin Formu incelendiğinde, mirasbırakanın huzurevinden 03.06.2003 tarihinde izne çıktığı ve bir aylık iznini oğlu ...’in yanında geçirdiği, izin sırasında da mirasbırakanın dava konusu 13 parça taşınmazını davalı gelini ...’e 04.07.2003 tarihinde devrettiği, mirasbırakanın terekesinin tamamını davalılara naklettiği, geride başka taşınmazı kaldığına dair dosya kapsamında bilgi veya belge bulunmadığı gibi bu yönde bir iddiada da bulunulmadığı, dinlenen tanık beyanlarına göre mirasbırakanın tüm malvarlığını satmasını gerektirecek ekonomik bir nedeninin olmadığı, yine satış isteğinin belediye hoparlöründen duyurulmasının tek başına satışının gerçekleştiğinin göstergesi olmayacağı gibi duyurunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun da kesin olmadığı, tüm bu olgular ile dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde mirasbırakanın bu temlikleri mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yaptığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek reddine karar verilmesi doğru değildir. ...." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların muvazaa ve mal kaçırma iddialarını ispatladıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, dava dışı mirasçılar bulunduğunu, mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olmadığını, mirasbırakanın çocukları tarafından bakılmamış olması nedeniyle huzur evinde kaldığını, Belediye hoparlöründen anons yaptırarak taşınmazları satacağını ilan ettiğini, ihtiyacı nedeniyle satış yaptığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, hükümde harç ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, davacılardan birinin vekille temsil edilmesine karşın tamamının payı hesap edilerek vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de, gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığından, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temliklerin pay oranları ve davacıların 1/9’ar miras payları olduğu gözetildiğinde, davacıların miras payları oranında iptal ve tesciline karar verilen davalı ... adına kayıtlı 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki toplam değeri 12.333,77 TL üzerinden harç ve vekil ile temsil olunan davacı ... lehine 1/9 miras payına karşılık 1.370,33 TL değer gözetilerek vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, yine davalı ... adına kayıtlı taşınmazların mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin pay oranları ile davacıların 1/9’ar miras paylarına karşılık keşfen saptanan dava tarihindeki toplam değeri 118.879,11 TL üzerinden harç ve vekil ile temsil olunan davacı ... lehine 1/9 miras payına karşılık gelen 13.208,79 TL değer gözetilerek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken davalılar aleyhine olacak şekilde fazla harç ve vakalet ücreti takdiri doğru olmamıştır.

3. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendi hükümden çıkartılarak yerine; "Davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazlar yönünden alınması gereken 8.120,00 TL karar ve ilam harcından, 3.034,20 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 5.085,80 TL harcın ...'dan alınarak Hazine'ye irat kaydına", mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendi hükümden çıkartılarak yerine; "Davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazlar yönünden alınması gereken 842,52 TL karar ve ilam harcının davalı ...'dan alınarak Hazine'ye irat kaydına", mahkeme kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendi hükümden çıkartılarak yerine; " Davacı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00' ar TL vekâlet ücretinin davalılardan ayrı ayrı alınarak davacı ...'a ödenmesine," cümleleri yazılmak suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalılara iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.