"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü :
I. DAVA
Davacı; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 139 ada 8 parsel sayılı gayrimenkulün kadastro çalışmaları sırasında köy tüzel kişiliği adına yazıldığını, tapu kaydının bilahere Büyükşehir Belediyesine geçtiğini, taşınmazın tarafına dedelerinden kaldığını, yıllardır nizasız ve fasılasız olarak tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğunu, arazinin tamamının fındık bahçesi olup dedesinin ölümünden sonra 40 senedir kullanmakta olduğunu, dedesinin sağlığında araziyi kendisine verdiğini ileri sürerek taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, taraf sıfatı bulunmadığını, dava konusu taşınmazın 20 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla köy tüzel kişiliğinin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu yerin Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na devredilmesi nedeniyle kendileri yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18/01/2018 tarihli ve 2015/212 Esas, 2018/46 Karar sayılı kararıyla; davacının dava konusu yeri davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, kadastro tespitinin hatalı yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı ... Belediyesi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, dava sırasında taşınmazın davalılardan ... Büyükşehir Belediyesine Yasa gereği devrolunduğundan, diğer davalı ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2018/1390 Esas, 2018/1269 Karar sayılı kararıyla;keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının soyut olduğu, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunun taşınmazın ve üzerinde bulunan fındık ağaçlarının bakımlı olup olmadığı, fındık ağaçlarının bakımının yapılıp yapılmadığı yönünde bilgi vermediği belirtilerek mahallinde yeniden keşif yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 09/01/2020 tarihli ve 2018/856 Esas, 2020/12 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın orman vasfında olmadığı, en az 50 yıldır fındık bahçesi vasfı ile kullanıldığı, bakımının yapıldığı ve mahsulünün alındığı, taşınmazın evveliyatında davacının dedesi ...'in zilyetliğinde iken ... tarafından 1980'li yıllarda davacı ...'e bedeli karşılığında satılarak zilyetliğinin devredildiği, bu tarihten itibaren davacı tarafından nizasız, fasılasız, malik sıfatıyla zilyet olarak kullanılmaya devam edildiği, bakımının yapılarak mahsulünün alındığı, taşınmazın orta malı vasfı ile köy tüzel kişiliğe ayrılan yerlerden olmadığının anlaşıldığı kadastro tespitinin hatalı olduğu gerekeçesiyle davanın kabulü ile 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı ... Belediyesi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, dava sırasında taşınmazın davalılardan ... Büyükşehir Belediyesine Yasa gereği devrolunduğundan, diğer davalı ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde;davacı yönünden davada tescil şartları oluşmadığınıbilirkişi raporlarında yapılan değerlendirmelerin hatalı olduğunu, raporların hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, zilyetlik yolu ile mülkiyetinin kazanılmasında ayrı tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların bilirkişilerce incelenmesi gerekirken bu hususta araştırma yapılmadığını, raporlarda taşınmazın değerinin hatalı hesaplandığını, bilirkişi raporunun istinafın kaldırma kararındaki eksiklikleri karşılar nitelikte olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18/03/2021 tarihli ve 2020/1406 Esas, 2021/329 Karar sayılı kararıyla;mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel ve tespit bilirkişileri ile tanıkların beyanlarına göre davacının çekişmeli taşınmazı önceki maliki olan ...'den satın almak sureti ile tespit gününe kadar ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşulu ile iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunduğu, ziraat bilirkişi raporunda, fındık, diğer meyve türlerinden farklı olarak dal yaşı ve dikim yaşı farklılık göstermekte olduğu, fındık ocaklarının dikim yaşının 40-50 yaşlarında olup, taşınmazın 25-30 yaşlarında tam verim çağında kuru tarım uygulanan kapama fındık bahçesi olduğunun bildirilmesine göre davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek,kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 5.227,31 bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Başkanlığından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15/05/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.