Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7084 E. 2023/822 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davalıların bazıları hakkında karar verilmemesi üzerine yapılan tavzih talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun, bölge adliye mahkemesince usulden reddedilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinin değeri nedeniyle reddinin uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, tapu iptali ve tescil davalarının bazı davalılar hakkında açılmayacağı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak davanın usulden reddine ilişkin kararının, temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle HMK m. 362/1-a ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek, davacının temyiz başvurusunun değerden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul /Usulden Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

olarak açılan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinden verilen 08.06.2022 tarihli ve 2021/119E., 2021/956K. sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Dava, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, istinaf yoluna gidilmediğinden 25.02.2020 tarihinde kesinleşmiş olup, davacı 12.10.2020 tarihli tavzih dilekçesi ile 2/32 pay sahibi ... hakkında talep olmadığı, 1/32 pay sahibi ... hakkında karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün düzeltilmesini istemiş, Mahkemece 23.10.2020 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince tapu iptali ve tescil davalarının ... açılmayacağı gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin asıl ve ek kararının kaldırılarak davanın usulden reddi kararı verilmiş; karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de, miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği, Ek 1. maddede ise, parasal sınırların her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı belirtilmiştir. 2021 yılı itibarıyla HMK'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.

Somut olayda, çekişme konusu 922 ada 65 parsel sayılı taşınmazda dava konusu edilen 4/32 pay ... oğlu ... ..., 2/32 pay ..., 1/32’şer pay ..., ..., ... , ... ve 4/32 pay ... ... adına olmak üzere toplam 14/32 payın dava tarihinde keşfen saptanan değeri 65.625 TL, Mahkemece kabul edilen 4/32 pay ... oğlu ... ..., 2/32 ..., 2/32 pay ..., 1/32’şer pay ..., ... , ... ve 4/32 pay ... ... adına olmak üzere toplam 15/32 payın dava tarihinde keşfen saptanan değeri 70.312,50 TL tespit edilmiş, anılan değerlerin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan davacı vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.