"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı ...'dan faizle aldığı para karşılığında 264 ada 25 parsel sayılı taşınmaza ipotek konulması için anlaştıklarını, bilmeden satış yetkisi içeren vekaletname verdiğini, izin ve onayı olmaksızın dava konusu taşınmazın vekil davalı ... tarafından davalı eşi Tülin'e satıldığını, hile ile alınan vekaletin kötüye kullanıldığını, satış bedelinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının taşınmazı 15.000 TL karşılığında davalı ...'e satması için davalı ...'a vekalet verdiğini, vekalet verildiği anda satış bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince, vekaletin hile ile alındığının ispatlanamadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, gerçek bedel ile temlik bedeli arasında fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından taraflar arasında borç alacak ilişkisinin olduğu, davacının iddiasını ispat edemediği, inanç sözleşmesinin de ispatlanamadığı, davacının aldığı borç parayı ödediğine ilişkin delil sunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davalılar vekilinin temyiz başvurusu üzerine, Dairece; " …Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazın temlik tarihi itibarıyla keşfen belirlenen değerinin 74.955 TL olduğu, davalıların savunmasının 15.000 TL bedelle satın alındığı yönünde olduğu, aradaki değer farkının dahi yukarıdaki ilkeler gereğince davalı vekil ...'ın vekalet veren davacıyı zararlandırıcı işlem yaptığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalı ...'in de vekil ...'ın eşi olduğu, vekille el ve işbirliği içinde hareket ettiğinin kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullandığı, davalı ...'in vekil ... ile el ve işbirliği içinde olduğu gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir... " gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.717,45 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 22/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.