Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7153 E. 2023/2598 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı miras payı iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve mirasçıların paylarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların miras payının tespit edilip tapu iptali ve tescili yerine hükümde davalı adına tescile karar verilmesi hatalı olmakla birlikte, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden, hükmün ilgili kısmı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince hükmün esastan bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi Denizkonak köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 141 ada 20, 144 ada 4 ve 148 ada 32 parsel sayılı taşınmazların tarafların anneleri ... ... adına tespit edilip daha sonra davacıların kardeşi Abdullah’a devredildiğini, oysaki bu taşınmazların tarafların mirasbırakanı...’dan geldiğini, terekesinin taksim edilmediğini, bağış ya da devire konu edilmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payı oranında iptal edilerek adlarına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların tarafların babası...'dan değil dedeleri ... ... geldiğini, 1970 tarihli senet ile hala ... hissesinin tarafların annesi ... tarafından satın alındığını, daha sonra ... tarafından davalıya satıldığını, yargılama sırasında ise çekişmeli taşınmazların ...’dan kalmadığını, kendisine kayınpederinden kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/496 Esas, 2015/218 Karar sayılı kararıyla, mahalli bilirkişi ... ile davalı tanığı ...’nın beyanları esas alınarak, 141 ada 20 parsel ile 148 ada 32 parsel sayılı taşınmazların davalıya satan ... ...’a babasından miras olarak kaldığı gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın reddine, çekişmeli 144 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ...’ye ...’dan kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile toplam 20 pay kabul edilerek 3‘er payın davacılar adına, 14 payın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 24.01.2019 tarihli ve 2016/5817 Esas, 2019/257 Karar sayılı kararı ile "... temyize konu 141 ada 20 ve 148 ada 32 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak; davacıların, taşınmazların kök muris...'a ait olduğu, ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini iddia ederek tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescili için dava açtıkları, davalı tarafın cevap dilekçesinde, taşınmazların kök murisleri ...'dan intikal ettiğini, mirasçılardan ...’ın 1/2 hissesini ... ...'a sattığı, tapu kaydı oluştuktan sonra kendisinin ...'den satın aldığını belirttiği, ancak diğer 1/2 pay sahibi olan davacıların mirasbırakanı Murat'tan davacılara intikal edecek payın ...'ye nasıl geçtiği konusunda bir beyanda bulunulmadığı ve delil de sunmadıkları, buna göre davacıların taşınmazlarda payları bulunduğunun anlaşıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmazların öncesi ... ...'a mı, yoksa ...'in oğlu Murat ...'a mı ait olduğu ve davacıların miras paylarının ne olduğu noktasında olduğu, bu sebeple mahallinde mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinde ...'a mı ...'a mı ait olduğu hususunda ayrıntılı bilgi alınması, alınan beyanlar ile önceki keşif beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yöntemince çelişkinin giderilmesine çalışılması, ...'dan kalıyor ise ölüm tarihi ve mirasçıları tespit edilip, buna göre davacılara isabet edecek miras payı belirlenerek bu pay oranında davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiği ..." belirtilerek hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.03.2021 tarihli ve 2019/91 Esas, 2021/55 Karar sayılı kararıyla; mahallinde dinlenen mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazların ...'dan kaldığını, tanıkların ise ... ...' a kimden kaldığını bilmediklerini beyan ettikleri, mahalli bilirkişilerin yaşı itibariyle dava konusu taşınmazların evveliyatında kim tarafından kullanıldığı, ... ...'a kimden kalmış olduğunu bilebilecek durumda olduğu kabul edilerek tanık beyanlarına üstünlük tanındığı, çekişmeli 141 ada 20 parsel ve 148 ada 32 parsel sayılı taşınmazların kök muris ...'dan kaldığı, terekesinin taksime, satıma ya da hibeye konu edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 141 ada 20 ve 148 ada 32 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, dava konusu parseller 20 pay kabul edilerek 3/20'şer payın davacılar adına, 14/20 payın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz talebinde bulunmuştur.

E.Temyiz Nedenleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın kendisine dedesi ...’den kalmayıp kayınpederinden kaldığını, davacıların bu taşınmazlarda bir hakkı olmadığını, davacıların taşınmazlara zilyet olmadığını, kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak annesi ... adına yazıldığını bu sebeple kendisine devredildiğini Mahkemece bozma kararına uyulduğunu ancak bozma gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek ve resen görülecek nedenlerle kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı miras payına yönelik olarak açılan tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

15. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. "

4721 sayılı ... Medeni Kanununun;

713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Taşınmazın tapu kaydının davacıların payı oranında iptal ve tesciline karar verildikten sonra kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken edinme sebebini değiştirecek şekilde kalan payın davalı adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün değinilen bu yönden düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı tarafın temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan hususlar yönünden kabulüyle,

Hükmün 2. fıkrasının 4. bendinin çıkarılarak yerine 4.bent olarak “ Kalan payın davalı ... üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.