"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davacı ... tarafından ve davacı ... ile davacı ... tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 01/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar vekili Avukat ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 122 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarını vefatından yaklaşık 5 ay önce kardeşi olan davalı ... ile diğer kardeşinin eşi davalı ...'a satış göstermek suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, 10 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapıldığını ve 3 ile 4 numaralı bağımsız bölümlerin davalı ..., 9 numaralı bağımsız bölümün ise davalı ... adına tescil edildiğini, davalı ...'in oğlu olan davalı ...'ın yapılan muvazaalı işlemden haberdar olduğunu, iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, 122 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile 122 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki 3,4 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, eşi ile ayrı yaşayan mirasbırakanın maddi sıkıntı içerisinde olduğunu, çekişme konusu taşınmazları toplam 24.000,00 TL karşılığı temlik ettiğini, aldığı bedelin bir kısmını harcadığını, kalan kısmı ise bankaya yatırdığını, mirasbırakanın bankada bulunan bu 18.000,00 TL'yi kendisine ölene kadar bakan kardeşi ...'ye verdiğini, mirasbırakan tarafından kardeşine verilen bedelin davacılar tarafından dava konusu yapıldığını, Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/04/2004 tarihli, 2003/370 E., 2004/285 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, bu şekilde mirasçılarının haklarını aldıklarını, 9 numaralı bağımsız bölümün dava dışı müteahhitten satın alındığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli ve 2018/189 E., 2020/370 K. sayılı kararıyla; temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların iddialarının doğru olmadığını, dava konusu parselde bulunan kerpiç evin gerek mirasbırakanın gerekse davalıların mirasbırakanlarından kaldığını, ancak tapu kaydının mirasbırakan adına yapıldığını, mirasbırakan Arap'ın evinde tek başına yaşamakta iken hastalıkları nedeniyle maddi sıkıntıya girdiğini ve kendisine ait olan dava konusu taşınmazları satmaya karar verdiğini, davalılar ...'in bedeli karşılığında satın aldığını, mirasbırakan öldükten sonra davacıların Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/04/2004 tarih 2003/370 E., 2004/285 K. sayılı kararı ile tasarrufun iptali ve tenkis davası açtıklarını, satış bedelinin kalan kısmını aldıklarını, mirasçı sıfatıyla haklarına kavuştuklarını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/792 E. 2021/210 K. sayılı kararıyla; özellikle mirasbırakanın vefatından hemen sonra davacılar tarafından mirasbırakana ait bankadaki para ile ilgili olarak açıldığı anlaşılan Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/04/2004 tarihli 20013/370 E., 2004/285 K. sayılı dosya içeriği, anılan dosyadaki beyanlar ile davacı tarafça verilen 07/11/2003 tarihli dilekçedeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, temliklerin bedeli ödenmek suretiyle gerçekleştirildiği sonucuna ulaşıldığı, anılan taşınmazların satış suretiyle temlikinin bedelsiz, mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve davacı ... ile ... (duruşma istekli olarak) temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davacılar ... ve ... temyiz dilekçelerinde özetle; mirasbırakanın tüm malvarlığını ve parasını muvazaalı şekilde devrettiğini, mal satmaya ihtiyacı olmadığını, mirasçıları mirastan mahrum bırakmak amacıyla işlem yapıldığını, mal satmaya ihtiyacı olsaydı taşınmazların bir kısmını satıp bir kısmında oturmaya devam edeceğini bildirerek ve önceki beyanları tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
2.2. Davacı ... temyiz dilekçesinde özetle; davalıların alım gücü olmadığının kanıtlandığını, kendisi ve kardeşinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından koruma altına alındığını, mirasbırakanın taşınmazlarını ve parasını devrederek mirasçılarını mirastan yoksun bıraktığını, temliklerin muvazaalı olduğunu, miras haklarına kavuşmadıklarını, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olsaydı taşınmazların bir kısmını satıp evinde oturmaya devam edeceğini, eksik inceleme yapıldığını bildirerek ve önceki beyanları tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 37,90 TL fazla yatırılan harcın davacılara iadesine, 01/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.