"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.03.2020 tarihli ve 2017/67- 2020/60 sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bir kısım taşınmazlar yönünden davanın husumetten reddine, bir kısım taşınmazlar yönünden ise davanın esastan reddine ilişkin olarak verilen kararın Dairece bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... tarafından temyizi üzerine mahkemece 07.10.2020 tarihli ek karar ile, temyiz dilekçesinde temyiz edenin adının "...", temyiz harcı yatıranın adının ise "..." olduğu, isimlerin uyuşmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş; anılan ek kararın davalı ... tarafından temyizi üzerine mahkemece bu kez 11.03.2021 tarihli ek kararla, davalının bir önceki ek karara karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, 11.03.2021 tarihli ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 07.10.2020 tarihli ek karar davalı ...'e 02.11.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ... anılan ek kararı 09.11.2020 tarihinde temyiz edip, aynı gün temyiz harcını da yatırmış olmakla, anılan ek kararın yasal sürede temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, asıl karara ilişkin temyiz dilekçesinde davalının adı "..." olarak doğru şekilde yazmasına rağmen temyiz harcının yatırıldığını gösterir sayman mutemed alındısında davalının adının UYAP'a sehven kaydedildiği gibi "..." şeklinde yazmasının maddi hatadan kaynaklandığı açıktır.
Hal böyle olunca, 07.10.2020 ve 11.03.2021 tarihli ek kararların ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davalının asıl karara yönelik temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere; 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin 1. fıkrasının 9. bendinde; baro levhasına yazılı avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 4. fıkrasında ise elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı düzenlenmiş, bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 06.12.2018 tarihli 30617 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, elektronik ortamda yapılacak tebligata ilişkin usul ve esasları düzenleyen Elektronik Tebligat Yönetmeliği 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Her ne kadar anılan düzenleme gereğince baro levhasına kayıtlı avukatlara elektonik tebligat zorunlu ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesi gözetildiğinde fiziki olarak yapılan tebligatın geçerliliğini de ortadan kaldırmayacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, 24.03.2020 tarihli mahkeme kararının davalı ... vekili Av. ...'a 09.04.2020 tarihinde Tebligat Kanununa göre posta yoluyla fiziki olarak tebliğ edildiği, temyiz süresinin 24.04.2020 tarihinde sona erdiği anlaşıldığından davalı ...'in 02.10.2020 tarihli temyiz istemi süresinde yapılmamıştır.
Öte yandan süresi geçtikten sonra temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas - 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı ...'nun 02.10.2020 tarihli temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde davalı tarafa verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.