Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7389 E. 2023/3484 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, verilen hükmün kesinleşmesinden sonra davalı payları üzerine konulan hacizler ile bazı taşınmazların kamulaştırılması ve ifrazı sebebiyle hükmün infaz edilememesi nedeniyle davacı tarafından yapılan tavzih talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükmün tavzihi yoluyla, hükümde belirtilmeyen hususların karara eklenmesi mümkün olmadığı, hacizlerin kaldırılmasının ve kamulaştırmanın tavzih talebi ile değerlendirilemeyeceği, ayrıca davada hacizlerin kaldırılmasına dair bir talep ve bu hususta husumet yöneltilmiş bir taraf bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın bir kısım müdahil davacılar, müdahil davacı ... ve 31 arkadaşı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.03.2014 tarihli ve 2013/11772 Esas, 2014/3821 Karar sayılı kararı ile kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı ... ve ... vekili, hükmü onanan taşınmazlar yönünden 10.09.2019 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunmuş, tavzih talebinin ek karar ile reddine karar verilmiştir. Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 123 ada 17 ve 27, 125 ada 3, 4 ve 17, 122 ada 8, 126 ada 1, 134 ada 2 ve 3, 148 ada 1, 149 ada 10 parsel sayılı taşınmazların davacılar ve davalıların kök miras bırakanı ...’dan kaldığını bildirerek tapu kayıtların iptali ile mirasçıların payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Yargılama sırasında davaya katılanlardan ... ile ... 123 ada 27 parsel sayılı taşınmazın, diğer katılanların tümü ise dava konusu edilen taşınmazların tamamının ortak miras bırakan ...’dan kaldığını ileri sürerek payları oranında iptal ve tescilini istemişler, birleşen 1999/103 Esas sayılı davanın davacısı ... da, 123 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının payı oranında iptali ve adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Yargılama sırasında davalılardan ..., ...,............ve ..., davanın reddini savunmuşlardır.

Diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ........................, ..., davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.07.2011 tarih ve 2006/182 Esas 2011/73 Karar sayılı kararıyla, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine, birleşen 1999/103 Esas ve 2000/45 Karar sayılı davanın yasal süre içinde yenilenmediğinden HUMK'un 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına,

Müdahil davacılar ..., ..., ..., ve ...’un davalarının yasal süresi içinde yenilenmediğinden HUMK'un 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına,

Müdahil davacılar ..., ..., ..., ... ve ... ile müdahil davacı davalılar ..., ..., .........................................................ve ...’ın davalarının Kadastro Kanununun 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü süre geçtiğinden reddine,

Davacıların davalarının kabulü ile, 123 ada 27 parsel (ifrazen 123 ada 37 ve 38 parsel), 122 ada 8 parsel, 123 ada 17 parsel (ifrazen 33 ve 34 parsel, 33 parsel de tekrar ifrazla 123 ada 43 ve 46 parsel), 125 ada 3 parsel (ifrazen 22 ve 23 parsel, 22 parsel de tekrar ifrazen 125 ada 24 ve 25 parseller), 125 ada 17 parsel, 126 ada 1 parsel, 125 ada 4 parsel, 134 ada 2 parsel (ifrazen 134 ada 5 ve 6 parseller), 134 ada 3 parsel (ifrazen 134 ada 7 ve 8 parseller) ile Yukarı ... Köyü 148 ada 1 parsel ile 149 ada 10 parsel sayılı taşınmazların tapusunun kısmen iptali ile muris Halit ... ‘ın veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar ... ile ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde müdahil davacılar ... ve 31 arkadaşı vekili Av. ..., müdahil davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Suphi tanas, ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 8 Hukuk Dairesinin 10.03.2014 tarihli ve 2013/11772 Esas, 2014/3821 Karar sayılı kararı ile "... toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazlardan 126 ada 1 ve 125 ada 3 parseller dışında kalan tüm taşınmazların kök muris ...’dan kaldığı ve usulüne uygun bir biçimde taksimin yapılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle 123 ada 27 parselin ifrazı ile oluşan aynı ada 37 parsel, 122 ada 8, 123 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan aynı ada 43 ve 46, 125 ada 17, 134 ada 2 parselin ifrazı sonucu oluşan aynı ada 5 ve 6 parseller ile 134 ada 3 sayılı parselin ifrazından oluşan 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara yönelik kabul kararının onanmasına,

Mahkemece bir kısım davacı taraf hakkında açılan davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasa'ya uygun olduğu ancak, dava konusu taşınmazlar tapuda paylı mülkiyet şeklinde bir kısım davalılar adlarına kayıtlı bulunmakta olup pay sahibi davalılardan yukarıda isimleri belirtilen davalılar, davayı kabul ettiklerini bildirdiklerinden, hak düşürücü süreden önce gelen kabul beyanına değer verilmesi gerektiği...

Katılan ... ile ... yönünden temyiz itirazlarına gelince; katılan ... 13.05.1998 tarihinde, ... ise 09.04.1999 tarihinde katılma harçlarını ikmal ederek davaya girdikleri, dava konusu taşınmazlara ait az yukarıda belirtilen kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten katılma harçlarının alındığı tarihlere kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin bu davacılar bakımından dolmadığı, Mahkemece, sürenin hesaplanmasında hataya düşülerek yazılı şekilde katılan bu davacılar bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı,

Katılan ... 16.12.1997, ... 13.07.2010, Pümpül Tanas 28.06.2010, ...'un ise 15.09.2010 tarihinde katılma harçlarını yatırıldıkları, ne var ki, 23.02.2011 günlü celseye ...ve ...’ın, 16.06.2010 tarihli celseye de Hulusi’nin katılmadıkları, mazeret de bildirmedikleri gerekçesiyle mahkemece HUMK'un 409. maddesi uyarınca davalarını takip etmemeleri gerekçesiyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, Mahkemece 06.07.2011 tarihinde hüküm verildiği, bu tarihe kadar davalarını yenilemediklerinden mahkemece HUMK'un 409/5 maddesi uyarınca davalarının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, nihai hükümde de yazılı şekilde davalarının işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olmasının doğru olmadığı,

Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına göre, paylı mülkiyet biçiminde davalılar adına tapuda kayıtlı bulundukları, bazı davalıların paylarını dava tarihinden sonra üçüncü kişilere satıp devrettikleri, bazı taşınmazların da kamulaştırma sebebiyle ... Genel Müdürlüğü adına tescil edildiğinin anlaşıldığı, tapu iptali ve tescil davasının kayıt malikine, malikin ölmüş olması halinde ise mirasçılarına karşı açılması gerektiği, dava açıldığı sırada taşınmazlar tapuda davalılar adına kayıtlı olduğu, ancak dava devam ederken bir kısım taşınmazlar tapuda satışla el değiştirdiğinden mahkemece re'sen davacı tarafa HMK'nun 125. (HUMK'un 186.) maddesi gereğince seçimlik hakkı hatırlatılması, seçimlik hakkını kullanması durumuna göre toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, davacının isteği de gözönünde bulundurularak bir karar verilmesi, davaya yeni maliklere karşı iptal ve tescil davası olarak devam edildiği takdirde, öncelikle taraf sıfatıyla davada yer almasının sağlanması ile talep gereğince inceleme ve değerlendirme yapılarak, davalı ve devralanın hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği,

Dava konusu taşınmazlardan 125 ada 4, 148 ada 1, 149 ada 10 ve 123 ada 27 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 123 ada 38 parsel ile 123 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma sebebiyle ifrazıyla oluşturulan 123 ada 34 parselin 280/352 payı davadan sonra kamulaştırma sebebiyle ... Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş bulunmakla kamu emlakine dönüştüğü, kamu emlakine dönüşen taşınmazların iptal ve tesciline karar verilemeyeceği, koşulları mevcut ise mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerektiği..." belirtilerek karar bozulmuştur.

Davacı ... ve ... vekili tarafından 10/09/2019 tarihli dilekçe ile kabul kararı verilen ve Yargıtayca onanan taşınmazlara yönelik kararın 07.04.2015 tarihinde kesinleştiğini, mahkeme kararının infazı için Tapu Müdürlüğüne gönderildiğini ancak tapu müdürlüğünce parsellerin çoğunda haciz ve kamulaştırmalar olduğundan tavzih kararı istendiğini belirterek ileri sürerek hükmün tavzihi talep edilmiş, Mahkeme tarafından tavzih talebi 10.09.2019 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.

C. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, yerel mahkeme kararının vekile tebliğ edilmesi gerekirken davacı asillere tebligat yapıldığını, tavzih dilekçesinde belirttiği hususlara hiç değinilmediğini, çok eski tedbirler ve hacizler mahkeme kararından önce olmasına rağmen hacizlerin karar tarihinden sonra olduğu belirtilerek taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca hacizlerin üzerinden 1 yıl geçtiğinden bu hacizlerin kaldırılması gerektiğini belirterek ve resen görülecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ile tescili istemine ilişkindir.

Uyuşmazlık gerek dava tarihinde gerekse karar verildikten sonra davalı payları üzerine konan hacizlerin tavzih talebi ile kalkıp kalkamayacağı, kabul kararı verilen taşınmazların bir kısmının kamulaştırılması ve ifrazı sonucu hükmün infaz edilememesi durumu karşısında bu hususların tavzih yolu ile düzeltilip düzeltilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükmün tavzihi başlıklı 305. maddesinde;

“(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.

(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” düzenlemesi yer almaktadır.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacıların dava dilekçesi ile taşınmaz kayıtları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik bir talebinin olmadığı, hacizlerin kaldırılması için şerh sahiplerine davada husumet tevcih edilmediği ve böylece usulü dairesinde şerh muhataplarının davada yer almadıkları, kaldı ki tapu iptal tescil kararının tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığı, haczin kaldırılması isteminin 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği tavzih talebi ile de bu hususun değerlendirilemeyeceği açıktır.

Temyizen incelenen ek karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... ve ... vekili tarafın temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 135.50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.