Logo

1. Hukuk Dairesi2021/738 E. 2022/462 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, vekaletname ile devredilen taşınmazın hile yoluyla alındığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının iyi niyetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların tanışıklığı, satış işlemleri arasındaki kısa süre ve diğer delillerden davalının kötü niyetli olduğunun anlaşılması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 24/12/2020 tarihli ve 2020/674 Esas 2020/1375 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 20.01.2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili ve davalı ... vekili gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı, dava dışı ...’in kendisine gelerek, emlakçı olduğunu, imar uygulaması sonucu 35 m2 miktarında adına kayıtlı bir arsa ortaya çıktığını, bu arsayı kendisinin satabileceğini söyleyerek bu yönde vekalet vermesi için ... tarafından ikna edilip, aldatılarak; 18.08.2014 tarihinde davalı ...’in iş ve davranış birliği içinde olduğu dava dışı ...’ye dava konusu 10 parsel sayılı taşınmazını satış yetkisi verir şekilde vekil tayin ettiğine dair hazırlatılan vekaletnamenin imzalatıldığını ve kandırılarak alınan bu vekaletle anılan taşınmazın 26.08.2014 tarihinde davalı ...’e, ... tarafından da iki gün sonra diğer davalı ...’e muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek davalılara yapılan satış işlemlerinin iptaline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL bedelin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., davalı ...’e ait dava konusu taşınmaz ile eşine ait 1762 ve 1419 parsel sayılı taşınmazların takas edildiğini, eşine ait bu taşınmazların davalı ...’e devir işlemleri için de eşi tarafından vekalet verildiğini, işlemleri tapu kaydına güvenerek yaptığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, iddiaların ispatlandığı, son kayıt maliki davalı ...’nin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı ... tarafından taşınmazın ...’ten iyi niyetle satın alındığını, satış bedeli olarak ...’nin eşi ...’a ait 1762 ve 1419 parsel sayılı taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın takas edildiğini,taşınmazın ...‘e temlikinden bir gün sonra davalıya devredilmesinin ve davalının eşinin bir dönem ...’in muhasebecisi olmasının tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağını, ...’nın emlakçılık yaptığını, davacının iddiasını ispatlayamadığını, ayrıca davalı ...’nin kötü niyetli olduğunun da ispatlanamadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarihli ve 2020/674 Esas - 2020/1375 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalı ...’e satışı ile davalı ...’ye satışı arasında sadece bir gün sürenin bulunduğu, davalı ...’in eşinin bir dönem davalı ...’in muhasebe işlerini yürüttüğü, davalıların eskiden beri tanışık oldukları, davacı iddialarının ispatlandığı, tanık beyanları da dikkate alınarak davalı ...’nin TMK’nın 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ...’in vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile, davacının iddiasını ispatlayamadığını, ayrıca davalı ...’nin kötü niyetli olduğunun da ispatlanamadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV./3.) no.lu paragrafında yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 34.246,09 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’den alınmasına, 20/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.