"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 01/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan ... ...'un dava konusu 621 parsel sayılı taşınmazını oğlu ...'dan olma torunu dava dışı ... ...’e, ...'nın kayınpederi olan dava dışı ... ...'e, adı geçenin de davalı ...’a; birleştirilen davada dava konusu 1125 parsel sayılı taşınmazını da dava dışı ... ...’e, adı geçenin de davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, asıl ve birleşen davada davalıların mirasbırakanın oğlu davalı ...’ın yakın tanıdıkları olduğunu, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemişler, bozma kararından sonra mirasbırakanın terekesine temsilci atanmıştır.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ..., dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek dava dışı ... ...’ten satın aldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davalılar ... ve ... ..., davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İznik Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/05/2011 tarihli ve 2010/186 E. 2011/154 K. sayılı kararı ile; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 26/10/2011 tarihli ve 2011/9003 E., 2011/10901 K. sayılı ilamı ile ‘‘...ileri sürülen istek karşısında, davanın tereke adına açıldığı ve olayda el birliği halinde mülkiyetin söz konusu olduğu dikkate alınmamış; diğer taraftan, hükme yeterli bir soruşturma da yapılmamıştır...Hal böyle olunca, öncelikle, davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K.nun 640. madesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi sağlanıp davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi; ondan sonra, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde tüm delillerin toplanması yanında, 3. kişi konumundaki ara ... ... ile son el ... davalı ...'in murisin oğlu ... ya da çocuklarıyla el ve işbirliği içerisinde hareket edip etmediklerinin araştırılması; ayrıca, murisin başkaca temlikleriyle ilgili olarak davacıların açtığı davaların da incelenmesi ve murisin iradesinin sağlıklı biçimde tespiti için anılan davalardaki deliller eldeki dava ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, usule ve esasa ilişkin eksiklikler giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İznik Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/04/2021 tarihli ve 2012/75 E., 2021/184 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın asıl ve birleştirilen davaya konu taşınmazları muvazaalı olarak temlik ettiği, asıl davada çekişmeli 621 parsel sayılı taşınmazın temlikten sonra da mirasbırakanın oğlu davalı ... tarafından kullanıldığı, dinlenen tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere üçüncü kişi konumundaki davalılar ... ve ...’in de muvazaayı bildiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Asıl davada davalı ... vekili; dava konusu 621 parselin satın alındığı tarihten beri davalı ... tarafından kullanıldığını, davalının bedelini ödeyerek iyiniyetli olarak taşınmazı satın aldığını, mahkemenin taşınmazın mirasbırakanın oğlu ... tarafından kullanıldığı tespitinin doğru olmadığını, tanıkların da bu yönde açıkça beyanda bulunduklarını, tanıkların 2005 ile 2010 yılları arası hakkında beyanda bulunduğunu, davalı ...’in ise taşınmazı 2010 yılında satın aldığını, Mahkemece bu hususun gözden kaçırıldığını, diğer davalı ...’un isticvaba gelip gelmemesinin davalı ...’i ilgilendirmeyeceğini, davacıların mirasbırakanı ... ... ile hiçbir bağının bulunmadığını, davacıların yeni delil bildirme yasağını ihlal ederek dava tarihinden 7-8 yıl sonrasına ait murisin torunu ... ... ile davalının çekilmiş fotoğraflarını dosyaya sunmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, delil sunulmasına muvafakatleri bulunmadığını, kaldı ki fotoğrafların da fotoshop ve iftira olduğunu, davalının murisi ve çocuklarını tanımadığını, taşınmazı iyiniyetli satın aldığını, mirasbırakanın davacı kızı ...’nin eşine de bir ev verdiğini, yine davacıların kadastro tespitleri sırasında murise ait bir kısım taşınmazları da kendi adlarına yazdırdığını, mirasbırakan bu duruma çok üzüldüğü halde ailenin dağılmaması için dava yoluna başvurmadığını, dava konusu temlikin gerçek olduğunu, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
Birleştirilen davada davalı ..., dava konusu taşınmazın dava dışı ... ... adlı kişiden emlakçı vasıtasıyla satın alındığını, davalının iyiniyetli olduğunu ve kazanımının korunmasının gerektiğini, mahkemece lehe olan tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığını, satışlardan tüm mirasçıların haberdar olduğunu, belirterek, hükmün bozulmasını istemiş, temyiz aşamasında verdiği 22.06.2021 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğini bildirmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Asıl davada davalı ...’ın temyiz itirazları yönünden;
Kararın (IV./2.) nolu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Birleştirilen davada davalı ...’un temyizi yönünden;
Mahkemece verilen karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmişse de; davalı asilin temyiz aşamasında ibraz ettiği 22.06.2021 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiği görülmüştür.
V. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ...’un temyiz isteğinin feragat nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine,
2-Davalı ...’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına, aşağıda yazılı 3.137,49 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.