Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7552 E. 2022/7965 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 1, 33 ve 41 parsel sayılı taşınmazların, vekil kıldığı dava dışı oğlu ... tarafından, davalılar ve işbirliği içinde oldukları dava dışı kişilerin hileli davranışları sonucunda davalılara temlik edildiğini, kendisine ya da vekil oğluna para verilmediğini, oturduğu evden çıkartılmaya çalışıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., dava konusu taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2015/630 E., 2021/313 K. sayılı kararıyla; davacının, oğlu ...'a öncelikle ipotek tesis etme ve kaldırma yetkisi içeren özel vekaletname verdiği, ancak dava dışı ....'in bu vekaletnamenin yetersiz olduğunu ve yeni vekaletname çıkarılması gerektiğini beyan ettiği, bunun üzerine satış yetkisini içeren vekaletnamenin verildiği, dolayısıyla yapılan satış işlemlerinin davacı ve vekil tarafından bilindiği, satış işlemlerinin tamamının bizzat davacının oğlu .... tarafından yapıldığı, hile iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, dava konusu taşınmazların satışı nedeniyle davacıya ya da vekil oğluna bedel ödenmediğini, savcılık dosyasında yapılan soruşturmada vekil ... ile dava dışı ... arasında yapılan telefon görüşmelerinden bedel ödenmediğinin sabit olduğunu, dava dışı ... ile dava konusu taşınmazların tekrar davacıya devir edileceğine dair tutanak tanzim edildiğini, dava dışı ... ve davalı ...’in dolandırıcılık ve benzeri suçlardan cezaevine girip çıktıklarını, bu hususun mahkemece göz ardı edildiğini, dava konusu taşınmazların zilyetliklerinin hala davacıda olduğunu belirterek, kararın davacı lehine kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.07.2021 tarihli 2021/893 E., 2021/981 K., sayılı kararıyla; davacı tarafından, dava dışı oğlu ...'a öncelikle ipotek tesis etme ve kaldırma yetkisi içeren özel vekaletname verildiği, ancak dava dışı ...'in bu vekaletnamenin yetersiz olduğunu ve yeni vekaletname çıkarılması gerektiğini beyan etmesi üzerine, bu defa satış yetkisini içeren vekaletnamenin verildiği, buna göre; yapılan işlemlerden önce verilen ilk vekaletnamede, ipotek tesisi işleminin yetersiz olduğunun davacı ve vekil tarafından bilindiği, bundan dolayı satış yetkisi içeren vekaletname verildiği, davalıların kötü niyetli olduklarının ispatlanmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf bu hakkını kullanarak hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 39. maddesi hükmüne göre aldatma (hile) iddialarının aldatmayı öğrenme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmesi zorunludur. Hak düşürücü süre niteliğindeki bu sürenin hakim tarafından re'sen gözetilmesi gereklidir.

3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın190. maddesi şöyledir: "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." 4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi şöyledir: "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 08.12.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.