"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 27/05/2021 tarihli, 2021/409 Esas ve 2021/704 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 15/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan ...’un sağlık sorunlarının artması ile birlikte eşi davalı ...’a emekli maaşını alabilmesi ve banka işlemlerini yapabilmesi için vekalet verirken söz konusu vekaletname içerisinde adına kayıtlı araçları ve taşınmazları da satma yetkisi içeren vekaletname çıkartıldığını, davalı ...’in mirasbırakan adına kayıtlı 102 parsel sayılı taşınmazın ¼ payını gelini davalı ...’a devrettiğini, onun da davalı ...’a temlik ettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adlarına tescile, olmazsa bedelin davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçelerinde, mirasbırakana oğlu ... ve gelini ...’nın baktığını, bu nedenle minnet duygusu ile dava konusu payın temlikini istediğini, ...’ın ise taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının kanıtlanamadığı, usulüne uygun devirle mülkiyeti iktisap eden ...’in davalı ...’a yaptığı devre ilişkin davacıların dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve bir kısım davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
2.1. Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle; Mahkemece davanın muris muvazaası gibi değerlendirildiğini, davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığını, murisin temlik tarihinde işlemi kendisi yapabilecek durumda olduğunu, taşınmazı devretmek isteseydi işlemi kendisinin yapacağını, eşine vekaletnameyi işlemlerinin takibi için verdiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, murisin evini temlik etmesi için bir neden olmadığını, bedelin düşük olduğunu, ...'ın taşınmazı danışıklı olarak diğer davalı ...'a temlik ettiğini, hükümde tanık beyanlarına değinilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
2.2. Davalı ..., ..., Hayrettin ve ... istinaf dilekçelerinde özetle; lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02/10/2019 tarihli, 2019/737 Esas ve 2021/787 Karar sayılı ilamı ile; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve bir kısım davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 28/01/2021 tarihli, 2019/4651 Esas, 2021/463 Karar sayılı ilamı ile; "...İlk Derece Mahkemesince davanın esası incelenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olup, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle, bir kısım davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazlarının ise değiştirilen gerekçeye istinaden maktu vekalet ücretine karar verilmesi doğru olduğu belirtilmiş ise de davacılar ve bir kısım davalıların istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Hal böyle olunca, pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturacak şekilde istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 27/05/2021 tarihli, 2021/409 Esas ve 2021/704 Karar sayılı ilamı ile; hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda davanın usulden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar temyiz dilekçelerinde özetle, dava dilekçesinin netice ve talep kısmını bozma sonrasında ıslah ettiklerini ve terekeye iade talep ettiklerini, ancak bu ıslahları dikkate alınmadan karar verildiğini, davada tüm mirasçıların taraf olduğunu, terekeye temsilci atanmasına ya da terekeye iade istemli dava açılmasına gerek olmadığını, işin esasına girilmesi gerektiğini, murisin temlik tarihinde işlemi kendisi yapabilecek durumda olduğunu, taşınmazı devretmek isteseydi işlemi kendisinin yapacağını, eşine vekaletnameyi işlemlerinin takibi için verdiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, vekaletname verildikten üç yıl sonra işlemin yapıldığını, murisin evini temlik etmesi için bir neden olmadığını, bedelin düşük olduğunu, ...'ın taşınmazı danışıklı olarak diğer davalı ...'a temlik ettiğini, hükümde tanık beyanlarına değinilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
6.2.2. Bilindiği üzere, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (TMK’nin 640 ıncı maddesi gereği) tartışmasızdır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Hükmüne uyulan (V/2.) numaralı paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen bir kısım davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 15/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.