"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 5 (eski 19) parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, murisi ...'ın Yeni Mahallede bulunan evini davalıya satış sureti ile temlik ettiğini, satış karşılığı para ödenmediğini, gerçek satış olmayıp, muvazaalı olduğunu, davalının taşınmazı satın alacak maddi gücünün bulunmadığını, ayrıca kadastro tespiti esnasında murisleri adına yazılması gereken Taşgedik Köyü kırsalında yer alan biri bağ diğeri tarla iki parça taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset belgesinde belirlenen paylara göre tüm mirasçılar adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, iddianın ispat edilmesi gerektiğini, davanın kadastro tespitinden 2 yıl sonra açıldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.03.2014 tarihli ve 2011/116 Esas, 2014/50 Karar sayılı kararıyla, davacının muris muvazaası iddiasını kanıtlayamadığı, kadastro tespiti ile davalı adına tescil edilen taşınmazlarda 01/4/1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanmayacağı, davacının tenkis isteğinin de olmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 07.03.2016 tarihli ve 2014/14748 Esas, 2016/2699 Karar sayılı kararıyla; "Zilyetliğin devri suretiyle yapılan temlikler bakımından 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek 109 ada 28, 106 ada 30 ve 32 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu parsellere ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.Somut olaya gelince; 19 parsel sayılı taşınmaz bakımından hükme yeterli bir araştırma yapılmış değildir. Hâl böyle olunca, anılan taşınmazın tapu kaydı ve resmi aktinin getirtilmesi, muris tarafından davalıya satış suretiyle temlik edilmiş ise, yukarıdaki ilkeler uyarınca araştırma yapılıp, yerinde keşif yapılarak, taşınmazın akit tarihindeki gerçek bedelinin saptanması, murisin gerçek irade ve amacının açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.10.2017 tarihli ve 2016/182 Esas, 2017/97 Karar sayılı kararıyla, muvazaa iddiasının ispatladığı gerekçesiyle 19 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 09.07.2020 tarihli ve 2018/779 Esas, 2020/3692 Karar sayılı kararıyla; "Somut olaya gelince; mahkemece keşif mahallinde tanıklar dinlenilmişse de tanık beyanlarının hangi taşınmaza ilişkin oldukları anlaşılamamaktadır.Hâl böyle olunca, davacı tanıklarının, gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle yeniden dinlenerek miras bırakanın asıl amacının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve temlikin mal kaçırma amaçlı olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de, davacı tarafından tüm mirasçılar adına tescil istekli dava açılmış olup, yargılama sırasında diğer mirasçılar duruşmaya gelerek muvafakatlerini bildirmişlerdir. O halde; davanın kabul edilmesi halinde tüm mirasçıların payları oranında adlarına tescil kararı verilmesi gerekirken anılan husus göz ardı edilerek davacının payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi de doğru değildir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D.Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.06.2021 tarihli ve 2020/110 Esas, 2021/198 Karar sayılı kararıyla, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı davalıya devretmesi için bir neden olmadığı, davalının dava konusu taşınmazı satın alabilecek ekonomik güce sahip olmadığı, temlikin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle 5 (eski 19) parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarına göre mirasbırakan tarafından 19 (yenileme ile 5) parsel sayılı taşınmazın davalıya temlikinin gerçek satış olduğunu, hükme dayanak yapılan tanık ...’in beyanlarının diğer tanık beyanları ile çeliştiğini, görgü veya duyuma dayanmadığını, bu beyanlara itibar edilemeyeceğini, mirasbırakanın taşınmazı satış ihtiyacı içinde bulunduğunu,davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Kabul kapsamına alınan 5 (eski 19) parsel sayılı taşınmaz yönünden mirasbırakan ...’ın tüm mirasçıları adına tescil kararı verildiğinden, taşınmazın tamamının değeri üzerinden nispi karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken sadece davacının miras payı üzerinden eksik nispi -karar ilam harcına hükmedilmesi doğru olmadığından temyiz onama harcı, taşınmazın tamamının değeri üzerinden hesaplanmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 4.910,86 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.