"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 134 ada 45 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin babası tarafından kadastro tespitinden önce 1995 yılında harici satış sözleşmesiyle satın alındığını, babası tarafından zilyet edilen taşınmazın bilahare miras yoluyla müvekkiline kaldığını, taşınmazda müvekkili lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mera vasfında oluğunu, mera vasfında olan bir taşınmaz özel mülkiyete konu olamayacağı için zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Dahili davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı bölümünün evveliyatı itibariyle mera vasfında olmayıp, özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu, söz konusu taşınmazın davacının babası tarafından 1995 yılında 3. kişilerden satın alındığı, bilahare taşınmazın taksimen davacıya kaldığı, dosya arasına aldırılan hava fotoğraflarının incelenmesine ilişkin jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporundan 1958, 1964, 1984 ve 2001 yıllarında taşınmazda kullanım bulunduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyün merası ile dava konusu taşınmaz arasında kuş uçuşu 1400 metre mesafe bulunduğu, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile dava konusu 134 ada 45 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi Atıf Koçak tarafından düzenlenen 23.05.2019 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 15.400,53 metrekare yüz ölçümlü bölümünün taşınmazdan ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz mera vasfında olduğundan özel mülkiyete konu olamayacağını, dolayısıyla zilyetlikle de iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki Mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmadığını, bilirkişi raporlarının hükme esas alınabilecek nitelikte ve açıklıkta olmadığını ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarından, İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle;
Davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
b) 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddesi; “Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37. maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.” hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 134 ada 45 parsel sayılı 25.524,70 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kadimden beri köy halkının kullanımında olduğu gerekçesiyle, mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmıştır.
2. Mahkemece, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 1957 yılında Toprak Tevzi Komisyonu tarafından çalışma yapıldığı anlaşıldığı halde, bu çalışma sırasında dava konusu taşınmazın hangi numara altında mera olarak sınırlandırıldığı araştırılmamış, dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları, belirtmelik krokisi, tablendikatif cetveli, toprak tevzi haritası ve eki olan belgeler getirtilip dosya arasına alınmamış, dava konusu taşınmazın batı sınırında bulunan mera vasıflı 134 ada 88 parsel sayılı taşınmaz ile güney sınırında, Büyükdere köyü çalışma alanında bulunan mera vasıflı 110 ada 47 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanakları ile birlikte getirtilmemiş, dava konusu taşınmazın 1957 yılı öncesindeki niteliğinin ne olduğu üzerinde durulmamış, Mahkemece teknik bilirkişiden dava konusu taşınmaza ait toprak tevzi haritası ile kadastro paftası ölçeği eşitlenerek, çakıştırma yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün belirtmelik haritasındaki konumunu gösteren denetime elverişli rapor aldırılmak yerine, dava konusu taşınmaz ile arasında kuş uçuşu 1400 metre mesafe bulunduğu belirtilen mera vasıflı dava dışı 132 ada 56 parsel sayılı taşınmaza ait toprak tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılarak, dava konusu taşınmazın bu çakıştırmaya göre konumunu gösterir teknik bilirkişi raporuna itibar edilmekle yetinilmiş, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı bölümü ile taşınmazın geri kalanı, batı sınırında bulunan 134 ada 88 ve güney sınırında bulunan 110 ada 47 parsel sayılı taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı dahi araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle 1957 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında dava konusu 134 ada 45 parsel sayılı taşınmazın hangi numara altında mera olarak sınırlandırıldığı araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları, belirtmelik krokisi, tablendikatif cetveli, toprak tevzi haritası ve eki olan belgeler getirtilip dosya arasına alınmalı, dava konusu taşınmazın batı sınırında bulunan 134 ada 88 parsel sayılı taşınmaz ile güney sınırında, Büyükdere köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 47 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanakları (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) ile birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise mera sicil kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilip dosya arasına alınmalı, toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihten öncesine ve çalışmaların yapıldığı yıllara ait hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden istenilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, taraf tanıkları, hayatta olmaları halinde belirtmelik tutanaklarında imzaları bulunan bilirkişiler, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi veya fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ne sıfatla ve şekilde kullanıldığı, öncesinin kadim mera vasfında olup olmadığı, sınırında bulunan mera parsellerinden açma olup olmadığı, mera parselleri ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli ve beyanlar arasında oluşabilecek çelişkiler yöntemince giderilmeye çalışılmalı; dava konusu taşınmazın varsa belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar yerel bilirkişiler aracılığı ile zemine uygulanarak kapsamları belirlenmeli; teknik bilirkişiden, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, toprak tevzi haritası ölçeği ile kadastro paftası ölçeği eşitlenerek, çakıştırma yapılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın tevzi haritasındaki konumunu gösteren, dava konusu 134 ada 45 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü ile taşınmazın geriye kalan bölümü, batı sınırında bulunan 134 ada 88 ve güney sınırında bulunan 110 ada 47 nolu mera parselleriyle konumlarını yan kesit krokisi ile de gösteren denetime açık krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığını, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, özellikle dava konusu 134 ada 45 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün, taşınmazın geriye kalan bölümünden, batı sınırında bulunan 134 ada 88 ve güney sınırında bulunan 110 ada 47 no.lu mera parsellerinden ne şekilde ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını, (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümü ile taşınmazın geriye kalan bölümü, 110 ada 47 ve 134 ada 88 no.lu mera parselleri arasında toprak yapısı ve bitki deseni olarak ne gibi farklılıklar bulunduğunu açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş (Fotoğraflar üzerine (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümünün sınırları işaretlenmelidir.) panaromik fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava ve uydu fotoğrafları ile toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı yıllarda ve öncesinde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazın sınırları hava ve uydu fotoğraflarında gösterilmeli, hava ve uydu fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre, dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, taşınmazda ve taşınmazın nizalı bölümünde kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten rapor düzenlettirilmeli; dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle kadim mera olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan mera haritası kapsamında kalmasına rağmen, öncesi itibariyle kadim mera vasfında olmadığının anlaşılması halinde, Toprak Tevzi Komisyonunca haritaya bağlandığı tarihe kadar davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.