Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7945 E. 2022/8251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından daha önceki zilyetliklerine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmaları üzerine, davanın hak düşürücü süre ve kesin hüküm nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların aynı taşınmaz için açtıkları önceki davanın kesinleşmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, kadastro sonucu .... köyü çalışma alanında bulunan 41 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak Osmanlı dönemine ait tapu kayıtları da olan taşınmazı uzun yıllardır zilyetliklerinde bulundurduklarını, her nasılsa bu kayıtların yok sayıldığını, taşınmaz davalı adına ihdasen tescil edildiğine göre ihdas tarihinden önceki zilyetliklerine değer verilmesi gerektiğini ileri sürerek, mera niteliğindeki 41 parsel sayılı taşınmazın 21/10/1969 tarihli tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, kesin hüküm ve hak düşürücü süre itirazında bulunup davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Ceylanpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2020 tarihli ve 2019/424 Esas, 2020/384 Karar sayılı kararıyla; davacılar ....,...,...,ve ... yönünden, adı geçen davacıların daha önce eldeki dava ile aynı konu ve hukuki nedenle açtıkları davanın Ceylanpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/285 E., 2013/105 K. sayılı kararı ile retle sonuçlanıp, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine; davacı ... yönünden ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık ve 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 21/2. maddesinde düzenlenen 5 yıllık sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili, taşınmazın davalı tarafından haksız ve yolsuz olarak adına tescil ettirildiğini, tescil işleminin Anayasa ve kanun hükümlerine aykırı olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi gereğince davacıların olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı iddiası ile mülkiyet iddiasında bulunabileceklerini, davada hak düşürücü sürelerin uygulanamayacağını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 07.06.2021 tarihli ve 2021/537 Esas, 2021/732 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır.

3.2.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, " Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. " dava şartı olarak belirlenmiştir. Aynı Kanun'un 303. maddesi;

" (1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.

(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.

(3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir.

(4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, Türk Medenî Kanunu'nun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kesin olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.