"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ili, Midyat ilçesi, İzbırak mahallesi, 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazın tespit öncesi 20-25 yıl babası ve eklemeli zilyetlik ile kendisine ait olduğunu, davalının fasılasız ve nizasız 20 yıllık zilyetliğinin oluşmadığını, dava konusu taşınmazdaki evin 2001-2002 yılında yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazda davacının hakkının olmadığını, taşınmaz üzerindeki evde 1951 yılında doğduğunu, çocuklarının da bu evde doğduğunu, 1979 yılında köyden ayrıldığını, taşınmazın 100 yıl öncesinden babasından kaldığını, diğer kardeşlerinin hisselerini kendisi ve kardeşi ...’ye temlik ettiğini, taşınmazdaki evi ailesinin yaptığını, eşi ve çocuklarının 1983 yılına kadar, kardeşi ...’nin ise 1993 yılına kadar dava konusu yerde yaşadıklarını, 1990 yıllarında tümü ...olan halkın darp ve tehdit ile göçe zorlandığını, davacı ve babasının evlerini işgal ettiğini, davalı hakkında Kaymakamlığa şikayette bulunduğunu, kullanmaktan men edildiğini, geçici olarak tahliye edip yeniden eve yerleştiğini, izin almadan evinde tadilatlar yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2016/154 E., 2018/182 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gönderme Kararı
... Bölge Adliye Mahkemesi (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 05.07.2018 tarihli ve 2018/483 E., 2018/535 K. sayılı kararıyla; mahallinde kadastro tespit bilirkişileri ile mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının da hazır edilmesi suretiyle yeniden keşif icra edilerek, tüm bu kişilerden dava konusu taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, önceki malikin taşınmazdaki zilyetliğini satış suretiyle mi yoksa terk veya başka bir suretle mi sona erdirdiği, davalı adına tescil edilme gerekçesinin ayrıntılı olarak açıklattırılmasını müteakip tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Gönderme Kararı Sonrasında Verilen Karar
Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli ve 2018/513 E., 2019/1034 K. sayılı kararıyla; zilyetlik şartlarının oluşmadığı, muhdesatların davacının zilyetliği başlamadan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tespit bilirkişileri olmadan keşif yapıldığını, iddianın kanıtlandığını, Mahkemenin tanıkların yönlendirildiğine dair soyut ve dayanaksız gerekçe oluşturduğunu, zilyetlik şartlarının ve süresinin oluşmadığı kabulünün doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 15.06.2021 tarihli ve 2020/371 E. 2021/808 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın evveliyatında Hanna'ya ait olduğu, Hanna'nın vefatı ile davalıya kaldığı, ancak İzbırak köyünün 1993-1994 yıllarında köylüler tarafından terk edildiği, davalının da aynı tarihlerde dava konusu taşınmazı terk ederek köyden ayrıldığı, köyün terk edilmesinden sonra herhangi rıza ve devir bulunmamasına rağmen dava konusu taşınmazı davacının babasının kullanmaya başladığı ve sahiplendiği, bir kaç yıl kullandıktan sonra davacı oğluna devrettiği, taşınmaz üzerinde değişiklikler ve eklemeler yapıldığı, dava konusu taşınmazdaki zilyetlik rızaya dayanmadığı gibi davacının babasının zilyetliğinin 1993-1994 yılından sonra başladığı, kadastro tespit tarihi itibariyle zilyetliğin 20 yıllık süreyi doldurmadığı, ayrıca taşınmaz üzerindeki bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların, taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin olamayacağı, dolayısıyla 108 ada 1 parsel numaralı taşınmaz yönünden muhdesatın davacıya ait olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların oluşmadığı, keşfin usulüne göre yapıldığı, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; keşif esnasındaki zamanlamaya yönelik tanıkların beyan verdiği esnada yaratılan baskı ve kendilerini Türkçe ile yeterince ifade edememeleri nedeniyle zamansal süreçte tarih bazında şaşırmış olabileceklerini, tespit bilirkişilerinin dinlenmediğini, zilyetliğin rızaya dayalı olduğunu, muhdesatların malik sıfatıyla müvekkili tarafından yapıldığını, bundan davalının haberdar olduğunu bir daha dönmemek üzere köyden ayrılırken dava konusu taşınmazı rızaya dayalı olarak devrettiğini, 20 yıldan fazla süredir zilyet olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa mülkiyetin tespiti isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.