"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 122 ada 31 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının, eklemeli zilyetlikle beraber 40 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyetliğinde bulunduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın kendisine ait kısmının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın zamanaşımı nedeniyle usulden, aksi halde taşınmaz özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığından esastan reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2017 tarihli ve 2015/55 Esas, 2017/483 Karar sayılı kararı ile iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 06.03.2018 tarihli ve 2018/86 Esas, 2018/132 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği, dava konusu taşınmazın keşfen saptanan değerine göre harcın ikmal ettirilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteğinin kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.a.6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2017 tarihli kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2018 tarihli ve 2018/96 Esas, 2018/428 Karar sayılı kararıyla, davacının ispatlanan zilyetliği nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 18.02.2019 tarihli ve 2018/1131 Esas, 2019/160 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, zira dava konusu taşınmazın Hazine adına tescil edilmesine sebep teşkil eden tapulama tutanağı altında imzaları bulunan tespit bilirkişilerinin tamamı dinlenmediği gibi, davacı eklemeli zilyetliğe dayanmış olmakla babasının ve dedesinin senetsizden mal iktisap edip etmediğinin de araştırılmadığı, keşifte dinlenen tutanak bilirkişisi ve mahalli bilirkişilerden taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek taşınmazlardan olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve imar-ihyaya konu edilmiş ise de ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmadığı gerekçeleriyle eksik hususlarda araştırma ve inceleme yapılması için davalı vekilinin istinaf isteğinin kabulüne, HMK'nın 353/1.a.6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2018 tarihli kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli, 2019/222 Esas, 2019/1083 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile 122 ada 31 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 17.10.2019 tarihli raporunda A harfi ile sarı renkle gösterilen 299,55 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 17.10.2019 tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokisinin kararın eki sayılmasına, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, özel mülkiyete konu olabilecek nitelikte ve vasıfta bulunmadığını, ayrıca taşınmazın 30.03.2014 tarihinden sonra yürürlüğe giren Büyükşehir Belediye Kanunu gereğince davalı İdareye ait taşınmaz statüsünde olduğunu, verilen kararın yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli ve2020/175 Esas, 2021/810 Karar sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, dava konusu 122 ada 31 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 299,55 m2 yüz ölçümündeki kısmının köy yerleşim alanı içinde bulunduğu, bu kısmın köyün ortak kullanım alanlarından olmayıp davacıya ait özel harman yeri olduğu, bu hususun dinlenen tespit bilirkişileri ve mahalli bilirkişiler tarafından da doğrulandığı, dolayısıyla 122 ada 31 parsel numaralı taşınmazın, (A) harfiyle gösterilen kısmı yönünden kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların oluştuğu, keşfin usulüne göre yapıldığı, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, sonuç olarak İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun;
713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;
14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 229,93 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.