"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, eklemeli zilyetlikle beraber 40 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile kendisinin zilyetliğinde bulunduğunu, buna rağmen kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın köy tüzel kişiliği adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek nitelikte olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili, davanın süresinde açılıp açılmadığının ve zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini, davaya konu taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.07.2018 tarihli ve 2017/251 Esas, 2018/368 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan keşif neticesinde yaklaşık 20-25 yaşlarında 10 adet bağ omcasının ve yaklaşık 30 yaşlarında bir adet incir ağacının bulunduğu, taşınmazın verimli toprak yapısının olduğu, imar ve ihya çalışmalarının bu zamana kadar tamamlandığı, taşınmazın işlendiği ve tarımsal faaliyetlerin yapıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı ve ihbar olunan tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2019/81 Esas, 2019/556 Karar sayılı kararıyla, ...'na da husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi gerektiği, davanın ihbar edilmesinin ... Büyükşehir Belediyesi'ni davanın tarafı haline getirmeyeceği, kabule göre de tespite aykırı sonuca varılmasına rağmen keşif mahallinde tespit bilirkişileri ve ayrıca davacı tanıkları dinlenilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, her ne kadar davalının bu hususta istinaf itirazı yok ise de taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi gözetilerek kararın belirtilen gerekçelerle kaldırılmasına ve davanın belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davalı tarafın istinaf talebinin belirtilen yönler bakımından kabulüne, diğer istinaf talepleri hakkında bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, yine kararın kaldırılma gerekçesine göre ihbar olunan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının istinaf talepleri hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2019/442 Esas, 2020/364 Karar sayılı kararıyla, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmaz yönünden davacı adına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinim şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarruf altında olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağını, taşınmazın imar ihya edilmediğini, bu nedenlerle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Dahili davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili, dava konusu taşınmazın müvekkili idareye veya ilçe belediyesine devredilmediğini, taşınmazın halen tüzel kişiliği kalmayan köy tüzel kişiliği adına tescilli olduğunu, bu nedenle taşınmazın ilgili kuruma devrinden sonra davanın açılması gerektiği, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 15.06.2021 tarihli ve 2020/1148 Esas, 2021/804 Karar sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğraflarında, tarımsal faaliyet bulunduğunun, sınırlarının belirgin olduğunun tespit edildiği, zirai bilirkişilerin raporuna göre, taşınmazın 2. sınıf kuru tarım arazisi olduğunun, kadastro tespitlerinden geriye doğru 20 yılı aşkın bir süre önce imar ihya edildiğinin, taşınmaz üzerinde 20-25 yaşlarında bağ omcaları ile bir adet 30 yaşlarında incir ağacının bulunduğunun belirlendiği, dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık beyanlarına göre de taşınmazın köy tüzel kişiliği ile ilgisinin bulunmadığı, taşınmazın davacıya ait olup babası tarafından kendisine verildiği, dolayısıyla dava konusu taşınmaz yönünden kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların oluştuğu, keşfin usulüne göre yapıldığı, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, sonuç olarak yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilleri, istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.045,37 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.