"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu ... ili, ... ilçesi, Okul Mahallesi, 122 ada 1 parsel ve 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davacı ...'nin babası ...'dan intikal ettiğini, davacının kardeşi ...'ın noter aracılığıyla bu taşınmazlardaki hisselerini davacı ve davalı ...'ya eşit olarak sattığını, kadastro çalışmaları sırasında 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'ya, 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Maliye Hazinesi adına yazılmış olduğunu belirterek, 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan 1348 m²'lik yerin iptali ve 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... tahkikat aşamasında, taşınmazların annesinden kendilerine miras kaldığını, davacı ile aralarında anlaşarak taşınmazları 02.12.2004 tarihinde paylaştıklarını, erkek kardeşleri ... bedeli karşılığında miras hissesini davacı ve kendisine sattığını, sonrasında davacı ile birlikte şahitler huzurunda kura çekerek yeri iple ikiye bölerek paylaştıklarını, bu paylaşımdan sonra taşınmazın bakımını yaptığını, üzerine zeytin ağacı diktiğini, davacının ise kendisine düşen yere bakmayıp ilgilenmediğini, kadastro geçerken davacının köyde olmadığından ve taşınmazın bakımını yapmadığından ona kalan kısmın Hazine adına yazıldığını, kendisinin de bu durumdan dava açıldıktan sonra haberi olduğunu, davacının taşınmazında hakkı olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.02.2020 tarih ve 2019/352 Esas, 2020/124 Karar sayılı kararıyla, "Davanın Kısmen Kabulü ile, Davalı Hazine adına kayıtlı bulunan ... ili ... ilçesi Okul Mahallesi 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... adına kayıtlı aynı ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının fen bilirkişilerinin 31.05.2017 tarama tarihli raporunun ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.069,68 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2018 tarihli ve 2015/582 Esas, 2018/379 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.07.2019 tarih ve 2018/1987 Esas, 2019/1096 Karar sayılı kararı ile "mahkeme kararının gerekçesinde iki defa 122 Ada 1 parsel yönünden hüküm kurulduğu ve çelişki oluşturulduğu" gerekçeleriyle, esasa ilişkin nedenler incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 6.02.2020 tarihli ve 2019/352 Esas, 2020/124 Karar sayılı kararı ile; Davalı Hazine adına kayıtlı bulunan ... ili ... ilçesi, Okul Mahallesi 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... adına kayıtlı aynı ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının 1.069,68 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına 1.069,68 m2, davalı adına 5.629,24 m2 olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kardeş olan davacı ve davalının taşınmazı kendi aralarında paylaştıklarını, 122 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın orta kısmında taşlık ve kullanılabilir durumda olmayan bir alan bulunduğunu, bu taşlık alanın krokide ve bilirkişi raporunda gösterilmediğini, tarla vasfındaki taşınmazın hangi nitelikte olduğunun tam olarak ortaya konmadığını, Mahkemece davaya konu yerin ifrazının mümkün bulunup bulunmadığının ilgili belediyeden sorulup belirlenmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı ... Hazinesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; eldeki davada kazandırıcı zamanaşımı unsurlarının oluşmadığını, ekonomik amaca uygun bir zilyetliğin olup olmadığı zilyetlik var ise bu zilyetliğin davasız ve aralıksız 20 yıl boyunca devam edip etmediği noktasında mahkemece yeterli bir inceleme ve irdeleme yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "taşınmazların öncesinde tek parça halinde tarafların ortak murisinin zilyetliğinde iken ölümüyle mirasçıları olan çocuklarına kaldığı, mirasçı erkek kardeşin payını taraflara devrettiği, tarafların taşınmazları iki parçaya ayırarak aralarında paylaştıkları, Dairemizce istinaf incelemesi sırasında ifraz, tevhidin mümkün olup olmadığı hususunda yapılan araştırma cevabının olumsuz geldiği anlaşılmakla, yerel mahkemece davacı yararına olağanüstü kazanım koşullarının oluştuğu nazara alınarak" davalıların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı ... Hazinesi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın taşınmazı bölerek kullanma konusunda her şeyi rızası ile kabul ettiği ve bildiği halde kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, 122 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığı hususunun araştırılması ve çelişkinin giderilmesi gerektiği halde ilk derece ve Bölge Adliye Mahkemesince bu çelişkiyi gidermeye yönelik bir araştırmada bulunulmadığını, ayrıca davalı ...'nın taşınmazı başkasına devrettiği ve artık malik olmadığı halde bu hususun değerlendirilmediğini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... Hazinesi vekili istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesinde; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur."
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun; 125. maddesinde; "Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1.Dosya arasında mevcut tapu kayıtlarına göre; dava konusu ... ili, ... ilçesi, Okul Mah. ... mevki, 122 ada 1 parsel, 6.698,92m2 yüzölçümlü taşınmaz bahçe vasfı ile 05/12/2008 tarihli tesis kadastrosu işlemi ile ... adına, yine aynı yer 122 ada 2 parsel, 4.002,26m2 yüzölçümlü bahçe vasfıyla 05/12/2008 tarihli tesis kadastrosu işlemi ile Maliye Hazinesi adına kayıtlı olup, kadastro tutanağına göre, 122 ada 1 parsel, senetsizden 20 yılı aşkın zamandır ...'nın nizasız, fasılasız, malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulunduğundan bahisle 17/06/2008 tarihinde adına tespit edilmiş, itirazsız 05/12/2008 tarihinde kesinleşmiş, yine 122 ada 2 parsel senetsizden, taşınmaz malın köyde bulunmayan ...'in olduğu, ancak malik olarak tespit edilebilmesi için nüfus kayıt örneğinin ve diğer nüfus bilgilerinin ibraz edilemediği ve bilirkişilerce de mutabakat sağlanamadığından bahisle 17/06/2008 tarihinde Hazine adına tesbit edilmiş, itirazsız 05/12/2008 tarihinde kesinleşmiştir.
2. ... Valiliği Kadastro Müdürlüğü'nün 18.03.2021 tarihli cevabi yazısında; ... ilçesi, 122 Ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların mücavir alan sınırları içerisinde, bulunduğu mahallenin kırsal yerleşim alanı dışında kaldığı ve kadastral bir yola cephesinin bulunduğu, 3194 sayılı İmar Kanunu'nda belirtilen ifraz şartlarını taşımadığından dolayı ifrazının mümkün olmadığı, ayrıca krokide A harfi ile gösterilen kısmın 122 Ada 1 sayılı parselden ifraz edilerek 2 sayılı parsel ile tevhidinin ve ayrı bir parsel numarası verilmesinin de mümkün olmadığı belirtilmiştir.
3. Mahkemece, çekişmeli 122 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, bu kapsamda ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın niteliği ve komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığı, dava konusu parsellerin aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı, ifraz edilip edilemeyeceği hususlarında; jeodezi uzmanı bilirkişiden hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle dava konusu taşınmazların nitelikleri ve fotoğraflardaki görüntüleri itibariyle bütünlük arz edip etmediği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
4. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ve mevcut durumunun ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başladığı, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılıkların giderilmesine çalışılması, ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın bitki örtüsü, toprak yapısı ve cinsi, taşlılık oranı, eğimi, komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle parseller arası sınırın bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
3. Ayrıca; dava konusu122 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın 22.03.2023 tarihli ve 9092 yevmiye sayılı işlem ile dava dışı 3. kişiye satıldığı UYAP sisteminde yapılan incelemede tespit edilmiştir. Bu durumda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesinde bulunan düzenleme, kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, Mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceği sorulmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Bahsi geçen hususlar gözetilmeden kurulan hükmün hatalı olması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3. Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.