Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8099 E. 2023/3023 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın vekalet ücreti yönünden bozma ilamı üzerine yapılan yargılamada, davacının feragatinin geçerliliği ve Yargıtay bozma kararına uyulup uyulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Yargıtay bozma kararına karşı beyanı alınmadan ve feragatinin geçerliliği hususunda ön sorun incelemesi yapılmadan bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi usule aykırı görülerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 01.04.2015

KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu 54 parsel sayılı taşınmazın 40 yılı aşkın süredir kendisi tarafından kullanılmasına rağmen 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli ve 2015/113 E., 2016/16 K. sayılı kararıyla; feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.02.2020 tarihli ve 2016/18061 Esas, 2020/223 Karar sayılı kararıyla: “...Hazinenin temyizi vekalet ücretine yöneliktir. Mahkemece, davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olduğuna ve tespit maliki olan davalı Hazine kendisini vekille temsil ettirdiğine göre; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olup...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli 2020/1116 E., 2020/951 K. sayılı kararıyla, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay bozma kararının kendisine tebliğ edilmediğini, mahkemece bozma kararı ve duruşma günü kendisine tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, yasaya aykırı şekilde kendisine tebliğ yapılmadan karar verildiğini, duruşma gününden haberdar edilmediğini, ayrıca feragat konusunda hataya düştüğünü, davadan feragat etmek istememesine rağmen kalem personelinin yanlış yönlendirmesi sonucu feragat beyanında bulunduğunu, irade beyanında hataya düştüğünü, kalem personelinin kendisine hiçbir açıklama yapmadan dilekçe imzalattırdığını, feragatin iptalinin gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla eldeki davada uygulanması gereken 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429/2. maddesi şöyledir: “Mahkeme, temyiz edenden 434'üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.” Yasa koyucu HMK'nın 373/3. maddesi ile de aynı ilkeleri korumuştur.

2. Diğer taraftan, HMK'nın;

308. maddesi şöyledir: “Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”

311. maddesi şöyledir: “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.”

3. Değerlendirme

1. Bozma kararı sonrası Mahkemece yapılacak işlemleri düzenleyen HUMK’un 429/2. maddesinin amir hükmü uyarınca, taraflar dinlendikten sonra bozma kararına uyulup uyulmayacağı konusunda bir karar verilebilecektir.

Somut olayda, bozma kararının taraflara tebliğ edildiği, ancak bozma sonrası düzenlenen tensip zaptı uyarınca duruşma gününü bildirir davetiyenin davacıya tebliğ edilmediği, Mahkemece bozma kararına karşı davacının beyanı alınmadan bozma kararına uyulmasına karar verilerek sonuca gidildiği anlaşılmıştır.

2. Öte yandan, somut olayda davacı 19.10.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat etmiş, ancak temyiz dilekçesinde, davadan feragat etmek istemediğini, gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle hataya düştüğünü, iradesinin fesada uğratıldığını bildirmiştir.

Davacının feragate ilişkin irade açıklanmasının gerçeği yansıtmadığını bildirilmesi karşısında, bu hususun HMK'nın 163 ve 164. maddelerinde belirtildiği şekilde ön sorun olarak incelenmesi ve HMK'nın 311. maddesi çerçevesinde tahkikat yapılarak sonuca gidilmesi gereklidir.

3. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle usulüne uygun olarak taraflar duruşmaya davet edilerek bozma kararına karşı beyanları alındıktan sonra, bozma kararına uyulup uyulmadığı konusunda bir karar verilmesi, bozmaya uyulması halinde davacının feragat beyanının gerçek iradeyi yansıtmadığı iddiasının hadise şeklinde (HMK'nın 162. ve 163. maddeleri-önsorun) aynı dava içerisinde her türlü delille ispatının mümkün olduğu gözetilerek, bu yöndeki taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.