"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil, tazminat istekli davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil talebinin reddine, taşınmaz bedelinin kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazda davalı ... ile birlikte malik olduğunu, açılan ortaklığın giderilmesi davasında ...’in kendisi ile aynı isimli bir kişiyi bulup tebligatların ona yapılmasını sağladığını, haberi olmadan taşınmazın ihale ile devredildiğini, yapılan tescillerin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile 1/2 payın adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada talebini ½ payın iptal tescili olmadığı takdirde bedelin tahsili olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., kayıt maliki olmadığı için davada taraf sıfatı bulunmadığını, ortaklığın giderilmesi davasında yargılamanın iadesi yoluna gidilmesi nedeniyle derdestlik bulunduğunu, açılan ceza davası sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve ..., taşınmazı satın aldıklarında ...’in tek başına malik olduğunu, iyi niyetli olduklarını, ortaklığın giderilmesi davasındaki tebligatlarda imzanın kendilerine ait olmadığını, ...’e yapılan satışa dayanak teşkil eden Sulh Hukuk Mahkemesi kararının halen ayakta olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05/04/2016 tarihli ve 2015/240 E., 2016/275 K. sayılı kararıyla; iddianın ispatlandığı, davalıların el ve işbirliği içerisinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 16/09/2019 tarihli ve 2016/9400 E., 2019/4620 K. sayılı kararıyla “…Toplanan tüm deliller değerlendirildiğinde; davacı, son kayıt malikleri ... ve ...’nın kötü niyetli olduklarını Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190., TMK’nin 6. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak ispat edememiştir. Nitekim, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 13.06.2014 tarihli raporunda tebligatlardaki imzaların ... ve ...’nın eli ürünü olduğu yönünde bir tespit yapılamadığı da belirtilmiştir. Hal böyle olunca, Mahkemece tapu iptali ve tescili talebinin reddine, ... yönünden ise bedele hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. ....”gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2020/66 E., 2021/257 K. sayılı kararıyla;davalı ... adına yapılan tescilin yolsuz olduğu, uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere; son kayıt malikleri ... ve ...'in kötü niyetli olduklarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescili talebinin reddine, bedel talebinin kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, hükmedilen bedele yönelik faiz başlangıcının ıslah tarihi değil haksız fiil tarihi olması gerektiğini, davalı maliklerin kötüniyetli oldukları kanıtlanmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde “Tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur.”
6.2.2. HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme ve Sonuç
( IV/2. ) paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davanın hukuki nedeni yolsuz tescil olup, niteliği gereği haksız fiildir. Haksız fiillerde temerrüt haksız fiil tarihinde gerçekleşir. Taşınmaz bedeli dava tarihi itibariyle belirlendiğine göre dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; hükmün birinci fıkrasında yer alan; "…14/08/2009 ıslah...,” ifadesi hükümden çıkarılarak yerine “…dava...” ifadesinin yazılmasına, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyizinin kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.