Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8540 E. 2023/3482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak terkin edilen taşınmaza davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak tapu tescili istemeleri üzerine Hazine'nin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmaz üzerindeki yirmi yıllık davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliklerini ispatladıkları ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi koşullarının oluştuğu değerlendirilerek yerel mahkemenin tapu tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 15.06.2012

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kadastro çalışmalarında yol olarak terkin edilen taşınmazın tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.10.2018 tarihli ve 2016/3103 Esas 2018/5873 Karar sayılı kararı ile esastan bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmalarında yol olarak tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevki ve hudutları yazılı taşınmaza davacıların 40-50 yıldır zilyet olduklarını, harman yeri olarak kullnadıklarını ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu bölümün davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar Hazine ve Aşağıdoluca Köyü Tüzel Kişiliği cevap dilekçesi vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.01.2016 tarihli ve 2014/23 Esas 2016/3 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, 11.06.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın davacılar adına müşterek hisseli olarak tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 16.10.2018 tarihli ve 2016/3103 Esas 2018/5873 Karar sayılı karar ile "...çekişmeli taşınmaza komşu 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tüm tedavülleriyle dayanak kayıtları kadastro tutanak suretleri ile varsa tapu kaydı getirilerek çekişmeli taşınmazı ne yönüyle okuduğu belirlenmesi, TMK nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve bundan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği..." belirtilerek hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2018/65 Esas 2019/58 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 03.07.2019 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 257,03 m2 yüz ölçümündeki bölümün harman yeri olarak davacı adına müşterek hisseli olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.

E.Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, yapılan araştırma ve incelemenin eksik olduğunu, dava konusu yerin yol olarak kullanıldığını belirterek ve resen görülecek nedenlerle kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanununun;

14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."

4721 sayılı ... Medeni Kanununun;

713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafın temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle,

usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.