"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/366 E., 2021/412 K.
DAVA TARİHİ : 17.01.2011
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istemiyle açılıp, yargılama sırasında tapu iptali ve tescil davasına dönüştürülen davanın; önceki tarihli bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; Kayapınar İlçesi, Cücük mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan ve yörede 1969 yılında yapılan kadastro sırasında 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi uyarınca tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazlar hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların adına tapuya tescil isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında taşınmazların ihdasen Hazine adına tapuya kaydedilmesi nedeniyle dava tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüştür.
II. CEVAP
Davalı ... ve dahili davalılar çekişmeli taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğunu, imar ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının davacı yararına oluşmadığını belirterek
davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.12.1996 tarihli, 1988/810 Esas 1995/ Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay ( Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.03.2018 tarihli 2015/12452 Esas, 2018/1649 Karar sayılı kararıyla: Mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, komşu parsel tutanak ve dayanakları ile hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle çekişmeli taşınmazlar hakkında mera ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yararına zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda çekişmeli 422 parselin (B) harfi ile gösterilen 2.738,36 metrekare, 425 parselin (C) harfi ile gösterilen 1.874,34 metrekare ve 426 parselin (A) harfi ile gösterilen 3.365,83 metrekare ile (C) harfi ile gösterilen 163,31 metrekare yüz ölçümündeki bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazlar üzerinde davacı yararına iktisap koşullarının oluşmadığı, Yargıtay'ın son içtihatlarına göre tespit tarihinden 10-15-20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarından yararlanılması ve bu hava fotoğraflarına dayalı üretilen memleket haritalarının bilirkişiler aracılığıyla incelenip taşınmazın niteliğinin tespit edilmesi gerektiği, uydu fotoğraflarından yararlanılması gerektiği, taşınmazın bulunduğu mahalde çekilecek fotoğrafların bilirkişi raporlarının denetlenmesi için dosyaya eklenmesi gerektiği, ayrıca Mahkeme gözlemine de yer verilmesi gerektiği, davacılar yararına kanunda belirlenen imar ihya suretiyle kazanım koşullarının oluşmadığı, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanıma uygun olmadığı ve dava konusu taşınmazlarda davacıların ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı, komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarının uygulanması gerektiği ancak mahkeme tarafından tüm bu hususlara riayet edilmeden karar verildiği belirtilerek, kararın bozulması talep edilmiştir.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların davacılar tarafından imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiği hususunun ispatlanamadığı taşınmazların imar planı kapsamında kalması nedeniyle zilyetlikle iktisaplarının mümkün olmadığı, kaldı ki taşınmazların özel mülkiyete konu yerlerden olduğunun kabul edilmesi halinde dahi topografik haritalar ve hava fotoğrafları aracılığıyla taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılıp; yargılama sırasında ihdasen tapuya tescil edilen çekişmeli taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,
2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun usuli müktesep hakkı tanımlayan 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı kararı,
3. Değerlendirme
1.Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak temyiz konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Ne var ki, davalı Hazinenin çekişmeli 422 ve 425 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları incelendiğinde, 422 parselin önceki tarihli karara esas teknik bilirkişi raporunda ''Taşlık 6'' olarak, 425 parselin ise '' Taşlık 8'' olarak gösterilen taşınmazlar olduğu, her iki taşınmaz yönünden önceki kararda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, dava konusu 422 parsel sayılı taşınmazın davacı lehine tescil edilen bölümünün 2.513,30 metrekare yüzölçümünde olduğu, anılan hükmün davacı tarafından temyiz edilmediği, 425 parselin ise önceki kararda davacı lehine tescil edilen bölümünün 1.726,42 metrekare yüzölçümünde olduğu, bu parsele yönelik hükmün de davacı tarafından temyiz edilmediği anlaşılmaktadır. Bilahare hükmüne uyulan bozma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda ise 422 parselin 2.738,36 metrekare, 425 parselin ise 1.874,34 metrekare yüz ölçümündeki bölümleri yönünden davacı lehine tapu iptali ve tescile hükmedildiği belirlenmiştir. Bilindiği üzere mahkeme kararlarının temyiz edilmeyerek kesinleşen bölümleri yönünden davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu halde bahsi geçen taşınmazlar yönünden önceki tarihli hükmün kesinleşen yönlerini ortadan kaldıracak ve hükmü temyiz etmeyen davacı yararına olacak şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
3. Davalı Hazinenin 426 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, taşınmazın önceki karara esas alınan teknik bilirkişi raporunda ‘’Taşlık 9’’ ile gösterilen taşınmaz bölümüne tekabül ettiği anlaşılmakta olup, bu taşınmaz bölümü yönünden önceki kararda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmemiştir. Bilahare eldeki temyiz isteğine konu kararda ise taşınmazın hükme esas teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.365,83 metrekare ile (C) harfi ile gösterilen 163,31 metrekare yüz ölçümündeki bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Şu halde, önceki tarihli hükmün kesinleşen yönlerini ortadan kaldıracak ve hükmü temyiz eden davalı ... lehine oluşan usuli müktesep hakları ihlal edecek biçimde çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline yönelik hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır.
4. Hal böyle olunca; çekişmeli 422 ve 425 parseller yönünden, mahkemece bozma öncesi keşif sonucunda düzenlenen 05.03.2014 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli harita ile bozma ilamından sonra düzenlenen 26.11.2019 havale tarihli teknik bilirkişi kurulu raporuna ekli harita çakıştırılmak suretiyle davacı yararına tapu iptali ve tescile hükmedilmesine karşın daha önce hakkında red karar verilip temyiz edilmediğinden kesinleşen bölümler belirlenerek; bu bölümler dışında kalan kısımların davacı adına tescile karar verilmesi, dava konusu 426 parsele yönelik davanın ise reddine karar verilmesi gerekirken, usuli müktesep hakkın ihlaline neden olacak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
5. Davalı ... Başkanlığının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Somut olayda; dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri gereğince tapusuz taşınmazın tescili istemi ile açılmış olmakla beraber davaya konu taşınmazların idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle tapu iptal ve tescil davasına dönüştüğünün kabulü zorunludur. Şu halde hükmü temyiz eden Kayapınar Belediye Başkanlığı’nın tapu kayıt maliki olmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere tapu iptali ve tescil davalarında husumetin tapu malikine yöneltilmesi zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Hal böyle iken, husumet ehliyeti bulunmayan davalı ... yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Davalı ... tarafından yatırılan peşin harcın iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.