"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 156 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitleri sırasında... adına tescil olduğunu, Talip'in de bu yeri ... ... satarak zilyetliği devrettiğini, bu taşınmazın içinde bina olduğunu ve tamamı üzerinde davalının ve ilk tespit malikinin kendi başlarına zilyetliğinin söz konusu olmadığını, taşınmazın sahibi...'in ölümü ile mirasçıları tarafından yapılan harici taksimde 1/2 payın babası ..., 1/2 payın ... ... ... şeklinde taksim yapıldığını, bu yerin... ile ilgisi olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının 1/2 payının iptali ile ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamış keşifte alınan beyanında davacının talep ettiği kısmı kabul ettiğini belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.07.2020 tarihli ve 2020/705 Esas, 2020/2776 Karar sayılı kararıyla "...Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davalı ... 18.02.2016 tarihli keşifte, 156 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davacının talep ettiği kısma yönelik açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 308 ve devamı maddelerine göre kabul, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, taşınmaz başında yeniden keşif yapılmak suretiyle davacı tarafından açılan ve davalı tarafından kabul edilen taşınmaz bölümü kapsamı belirlenip, bu bölüme yönelik tapu iptali ve tescil davasının kabul nedeniyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, kabul kapsamındaki taşınmaz bölümü dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 156 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 25/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda 8(C) harfi ile yeşil renkle boyanarak gösterilen kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının diğer talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının ikrarı kapsamında olan 8B olarak gösterilen yerin davacıya verilmediğini, Mahkemenin ikrarı bölerek 8(C) ile gösterilen yerin tesciline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, nispi yerine maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, nispi yerine maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayanarak açılan tapu iptal ve tescil davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. AAÜT'nin 13/2 maddesi şöyledir: "Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Kanunu’nun 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu 156 ada 8 parsel sayılı kargir ev ve arsası vasıflı taşınmaz senetsizden irsen intikal,taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile... adına tespit ve tescil edildikten sonra, 13.05.2013 tarihinde ...adına kayden satış suretiyle tescil edilmiştir.
3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, yasal ve hukuksal gerektirici nedenler ile hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Davalı tarafın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; davanın reddedilen kısmının değeri 343,79 - TL olup, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hükmedilmesi gereken 343,79-TL nispi vekalet ücreti iken, nasıl hesaplandığı anlaşılamayan vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddine,
Davalı tarafın temyiz itirazının açıklanan yönden kabulü ile Mahkeme hükmünün 6. fıkrasında yer alan" 30,41-TL” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “343,79-TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine,
05.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.