Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8738 E. 2022/2719 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı adına kayıtlı taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi nedeniyle açılan temyiz istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine vekilinin temyiz itirazlarının daha önce Yargıtay tarafından reddedilmiş olması ve yerel mahkemenin bozma kararına uygun şekilde hüküm kurmuş olması gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince vekalet ücretine yönelik olarak bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine dair karar süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmasına rağmen davalılardan Nuri adına tespit ve tescili yapıldıktan sonra, diğer davalı Hanife'ye satıldığını belirterek, tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli ve 2014/687 E., 2015/510 K. sayılı kararıyla; ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 23/09/2020 tarihli ve 2017/213 E., 2020/3326 K. sayılı kararı ile, dosya içeriğine kararın dayandığı delillere göre davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının isabetsizliğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. İncesu Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/03/2021 tarihli ve 2021/41 E., 2021/47 K. sayılı kararıyla; Mahkemece esasa ilişkin verilen ilk hüküm bozma konusu yapılmadığından aynı hususta tekrar karar verilmesine yer olmadığına, kendisini vekille temsil edilen davalı ... lehine A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’ye verilmesine karar verilmiştir

4. Bozma Sonrası ... Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16.maddesi “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.

C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.

D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir.”

6.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

6.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi “Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur. Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Mahkemece verilen önceki tarihli kabul kararına karşı davacı Hazinenin temyiz taleplerinin Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından reddedilmiş olması, Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olması nedeniyle, dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3) numaralı bendinde yer verilen İncesu Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.