"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak çekişmeli 180 ada 1 parsel sayılı taşınmazın iddiaya konu bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine cevap dilekçesi sunmamış, oturumlara ise iştirak etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, dava konusu taşınmazın davacının ataları tarafından imar ve ihya edildiğini ve bugüne kadar kullanıldığını, son zilyet olan davacının babası tarafından yapılan paylaşım neticesinde taşınmazın davacıya isabet ettiğini, dava konusu taşınmazın davacının zilyetlik ve tasarrufunda olan taşınmazlarla zeminde kullanım itibariyle bütünlük arz ettiğini, son beş yıldır dava konusu yerin mera olarak tahsis edilmesi nedeniyle davacının taşınmazdaki zilyetliğinin engellendiğini, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının somut olayda oluştuğunu beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan ve isabetli takdir edilen delillerden davacı yararına çekişmeli taşınmaz üzerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın iddiaya konu bölümünün imar ve ihyasının tamamlandığını, eklemeli biçimde zilyet edilen yerlerden olduğu, son zilyet olan babasının sağlığında yapılan paylaşımla taşınmazın kendisine kaldığını, dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporlarının uyuşmazlığın halli yönünde yetersiz kaldığını, son beş yıldır dava konusu yerin mera olarak tahsis edilmesi nedeniyle taşınmazdaki zilyetliğinin engellendiğini, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının somut olayda oluştuğunu beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, ‘’Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.‘’ şeklinde düzenlenmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, ‘’Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.‘’ hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 180 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 86.362,66 metrekare yüz ölçümlü olarak “ham toprak” vasfıyla davalı Hazine adına tespit görmüş, yapılan kadastro tespiti 27.07.2010 tarihinde kesinleşmiş; bilahare 23.03.2016 tarihinde çekişmeli taşınmaz tahsisen mera olarak mahsus siciline kaydedilmiştir. Davacı iktisaba muktedir zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş ise de, toplanan delillerden çekişmeli taşınmazın iddiaya konu bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı, bu doğrultuda istinaf başvurusunun reddine dair kararın isabetli olduğu anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.