Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8821 E. 2022/231 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla davacı adına tescil edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususlara, özellikle de taşınmazın hava fotoğraflarının incelenmesi, bilirkişi heyetinin doğru teşkil edilmesi ve imar-ihyanın başlangıç ve bitiş tarihinin tespiti konularında eksik inceleme yapması ve bozma kararına tam olarak uymaması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen tescil davasında Yargıtay (kapatılan)16. Hukuk Dairesince verilen bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Dirsekli Köyü çalışma alanında bulunan ve 1964 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 766 sayılı Yasa'nın 2. maddesi uyarınca tespit harici bırakılan yaklaşık 4500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tespitten sonraki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23/10/2014 tarihli ve 2013/58 E. 2014/347 K. sayılı kararıyla; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 16. Hukuk Dairesince “... dava konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğrafları ... Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaz bölümünün neden tescil harici bırakıldığı kadastro müdürlüğünden sorulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı ... mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü belirtir fotoğraflarla desteklenmiş, üzerindeki ağaçların yaşını da gösteren bilimsel rapor alınmalı, bundan sonra, taşınmazın üzerine ev yapılmış olmasının tek başına imar-ihya olduğunu göstermeyeceği de dikkate alınarak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 20/04/2021 tarihli ve 2017/543 E. 2021/247 K. sayılı kararıyla; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; imar-ihyanın ne zaman başladığı-bittiği, ekim-biçim yapıldığının tespit edilmediği, ihyanın söz konusu olmadığı, taşınmazın taşlık ve çalılık olduğunu, 20 yıllık zilyetlik koşullarının sağlanmadığı, davanın 10 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı, tanıkların soyut beyanlarının ispat için yeterli olmadığı, bozma ilamında belirilen hava fotoğrafları, tanık ve keşif ile zilyetlik başlangıç tarihlerinin tespit edilmediği, taşınmazın tapulu olup olmadığı, davacı adına kayıtlı taşınmazlar ve orman araştırması gibi incelemelerin yapılmadığı belirtmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunun 713/1. maddesi “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 14/1. maddesinde ise “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemesine, aynı kanunun 17. maddesinde de “(1) Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. (2)İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Hemen belirtilmelidir ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usulî kazanılmış hak doğacağı ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu belirtilmelidir.

6.3.2. Somut olayda; bozma ilamına uyulduğu belirtilmesine rağmen, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; taşınmazın 1988, 1993 ve 1998 yıllarında çekilmiş hava fotoğraflarının temin edilmediği, yapılacak keşifte 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi veya fotogrametri uzmanı ... mühendisi olması gerekirken tek ziraat mühendisi katılımı ile keşif icra edildiği ve rapor düzenlendiği, imar-ihyanın ne zaman başladığının ve tamamlandığının tespit edilmediği açıktır.

6.3.3. Hal böyle olunca, önceki bozma ilamında belirtilen hususların eksiksiz ve doğru bir şekilde yerine getirilmesi, dava konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğrafları ... Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı ... mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılması, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması, 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü belirtir fotoğraflarla desteklenmiş, üzerindeki ağaçların yaşını da gösteren bilimsel rapor alınması, bundan sonra taşınmazın üzerine ev yapılmış olmasının tek başına imar-ihya olduğunu göstermeyeceği de dikkate alınarak, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

V. SONUÇ:

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.