Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8862 E. 2023/1297 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında gelinlerine yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Muvazaa iddiasının ispatlanamaması ve tanık beyanlarının yetersizliği nedeniyle, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının yeniden bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 110 ada 2209 parsel sayılı taşınmazın davacıların annesi muris ... ...'a ait iken, gelinleri ... ve ...'ya tapuda satış gösterilerek bağış yoluyla devrinin sağlandığını, davacıların dava açacağını öğrenmesi üzerine davalıların üçüncü kişilere dava konusu taşınmazı devrettiğini, murisin mali durumunun iyi olduğunu, bu satış işlemini yapmaya gereksinim duymadığını, tarafların gerçek iradesinin mirastan mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazı satın alan kişilerin davaya dahil edilmesini ve kayıt maliki olan ... üzerine kayıtlı tapu kaydının iptali ile payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'nın dava konusu taşınmazı 24.12.1998 tarihinde ... isimli üçüncü kişiden tapu kaydına güvenerek satın aldığını, davalı ...'nın, ... ... isimli kişiyle alakası olmadığını, 1998 yılından bu yana davalının dava konusu taşınmazı devretmediğini, bu hususun da davalının iyi niyetini gösterdiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı ... ve ...'nın dava konusu taşınmazın bedelini ödeyerek tapuda tanıkların huzurunda satın aldığını, davalı ...'in dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini 1995 yılında ...'tan, 1998 yılında da ...'den bedelini ödeyerek satın aldığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.06.2014 tarihli ve 2010/582 Esas, 2014/600 Karar sayılı kararında; davacılar ile davalıların muris... ...'ın mirasçıları oldukları, murisin ölmeden önce sahibi olduğu dava konusu taşınmazı davalılar ... ve ...'in eşi ... ve ...'a satış gibi göstererek bedelsiz olarak devrettiği, murisin ekonomik durumunun çok iyi olmadığı, ancak kimseye muhtaç olmayacak kadar da durumunun iyi olduğu, taşınmazı satmasını gerektirir herhangi bir rahatsızlığının ve satmaya ihtiyacının olmadığı, taşınmazı satması ile mal varlığında ve yaşam tarzında bir değişiklik olmadığı, taşınmazı devrettiği kişilerin gelinleri olduğu, gelinlerinin ev hanımları, eşlerinin de çiftçi oldukları, davalıların taşınmazı gerçek anlamda alabilecek maddi güce ve imkana sahip olmadıkları, satışın mirasçılarından mal kaçırmak amacı yapıldığı, nitekim taşınmazların sık sık el değiştirmesi, sonunda yine 1/2 payın mirasçılardan ... adına geçmesi de göz önüne alındığına devrin muvazaa ile illetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalılar vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairemizin 30.05.2016 tarihli ve 2014/17340 Esas, 2016/6583 Karar sayılı kararıyla, "bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesine ve hakkında hüküm kurulmasına olanak bulunmadığından çekişmeli taşınmazın paydaşı olan ... hakkında ayrı dava açmaları için davacılara imkan tanınması, açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilerek işin esasının değerlendirilmesi ve ondan sonra bir hüküm tesis edilmesi ve çekişmeli taşınmazla kayden ilgisi bulunmayan davalı ... hakkındaki davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddine karar verilmemesi ve yargılama sürerken dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilen ve dava konusu taşınmazla kayden ilgileri de bulunmayan diğer dahili davalılar hakkında hüküm kurulup, yargılama giderleri ve Avukatlık Ücretinden sorumlu tutulmalarının doğru olmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2017 tarihli ve 2016/624 Esas, 2017/153 Karar sayılı kararıyla, davalı ... yönünden davanın usulden reddine, diğer davalılar yönünden de iddia ispatlandığından davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalılar vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.06.2020 tarihli ve 2017/2805 Esas, 2020/2427 Karar sayılı kararıyla, "...davacı tanıklarının duyuma dayalı kesin olmayan bilgiler verdikleri, olaya ilişkin somut beyanlarda bulunmadıklarından bahisle, davacıların davasını ispat edemediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

D. Karar Düzeltme

Davacılar vekilinin karar düzeltme talebi, Dairemizce 09.11.2020 tarihinde reddedilmiştir.

E. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli ve 2021/14 Esas, 2021/244 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davacıların murisi... ...'ın satış adı altında gelinlerine dava konusu taşınmazı bağışladığını, taşınmazın muvazaalı şekilde devredildiğinin anlaşılmaması için defaatle devrinin yapıldığını, dava açıldığında taşınmazın kayıt malikinin, dava konusu taşınmazı muris...'nın 1/2 hissesini devrettiği gelini ...'nın oğlu davalı ... olduğunu, davalı ...'nın bu davanın açılacağını öğrenmesinden dolayı dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini sattığını, muris...'nın ölümünden önceki son dönemlerde oğulları ... ve ... ile kalmasından dolayı muvazaalı devir işlemine ikna edildiğini, her ne kadar bozma kararında tanıkların duyuma dayalı kesin olmayan bilgiler verildiğinden söz edilmişse de, tanıkların dava konusu taşınmaza ilişkin tüm devirlere şahit olmasının beklenmemesi gerektiği ileri sürülerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı tarafın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120.60 TL bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.